top of page
  • Instagram
  • LinkedIn
  • YouTube
  • 040b2b_ea491279772b40e59c1f037380cc484f~mv2_edited_edited

Arama Sonuçları

Boş arama ile 190 sonuç bulundu

  • Dijital Uçurum: Dil Teknolojileri Dilsel Eşitsizliklerini Nasıl Güçlendirir veya Köprü Bağlar?

    Önceki Sonraki Dijital Uçurum: Dil Teknolojileri Dilsel Eşitsizliklerini Nasıl Güçlendirir veya Köprü Bağlar? 18.07.24 Yazar: Merve Baran Dijital çağda çeviri uygulamaları ve yapay zeka destekli dil araçları gibi teknolojiler, baskın dillerin lehine gelişerek dil toplulukları arasındaki uçurumu genişletebilirken, aynı zamanda azınlık dillerinin korunmasına da katkıda bulunabilir. Hızla dijitalleşen dünyamızda, çeviri uygulamaları, konuşma tanıma sistemleri ve yapay zeka destekli dil öğrenme araçları gibi dil teknolojileri, günlük hayata giderek daha fazla dahil oluyor ve benzersiz bağlantı ve erişilebilirlik vaat ediyor. Ancak teknolojik ilerlemenin bu yüzeyinin altında daha az görünür ama önemli bir sorun yatıyor: dildeki dijital uçurum. Bu ayrım yalnızca teknolojik erişimdeki bir açığı temsil etmiyor, aynı zamanda dilsel temsildeki eşitsizlikleri de vurguluyor. İngilizce, Mandarin Çincesi ve İspanyolca gibi başlıca diller, dil teknolojilerinden katlanarak artan faydalar görmüş, iletişimi önemli ölçüde kolaylaştıran ve küresel bilgiye erişimi genişleten gelişmelerden yararlanılmıştır. Bu makale, dil teknolojilerinin bu dilsel eşitsizlikleri nasıl güçlendirebileceğini ve köprüleyebileceğini keşfetmeyi, bu dijital uçurumun sosyal sonuçlarını incelemeyi ve teknolojiyi tüm dilsel topluluklar için daha kapsayıcı hale getirmeyi amaçlayan girişimleri araştırmayı amaçlamaktadır. Bu dinamikleri anlayarak, teknolojinin yalnızca eşitsizlikleri sürdürmekle kalmayıp aynı zamanda dilsel açıdan daha kapsayıcı bir küresel toplumu teşvik etme potansiyelini daha iyi kavrayabiliriz. Dil teknolojilerinin genişlemesi küresel iletişimi önemli ölçüde etkilemiştir, ancak bu büyüme eşitsiz bir şekilde dağılmıştır, baskın dillerin lehinedir ve potansiyel olarak dil toplulukları arasındaki uçurumu genişletmektedir. Crystal (2003) tarafından yapılan ufuk açıcı bir çalışma, İngilizcenin dijital gelişmelerden kazandığı büyük avantajı tartışıyor ve çevrimiçi içeriğin önemli bir çoğunluğunun İngilizce olarak mevcut olduğunu, bunun da anadili İngilizce olanlara ve dili akıcı konuşanlara orantısız bir şekilde fayda sağladığını belirtiyor. Benzer şekilde Tsui ve ark. (2017), büyük teknoloji şirketlerinin, dilsel azınlıkları göz ardı ederek öncelikle yaygın olarak konuşulan diller için dil araçları geliştirdiğini detaylandırıyor. Bu eşitsizlik, teknolojik ilerlemelerin mevcut dilsel hiyerarşileri sürdürdüğü bir döngünün altını çiziyor. Azınlık dillerinin dijital alanlarda yeterince temsil edilmemesi de bir başka kritik endişe kaynağıdır. Aiken ve Paolillo'ya (2006) göre, bu dillere yönelik teknolojik desteğin olmayışı, yalnızca bu dilleri konuşanların bilgiye erişimini sınırlamakla kalmıyor, aynı zamanda dilin hayatta kalmasını ve gelişimini de etkiliyor. Cunliffe ve ark. (2013), dijital dışlanmanın yerli diller üzerindeki etkisine ilişkin kapsamlı bir inceleme sunmakta ve dil teknolojilerinin yokluğunun kültürel erozyona katkıda bulunduğu çeşitli vaka çalışmalarının altını çizmektedir. Dil teknolojilerinin dilsel eşitsizlikleri nasıl güçlendirdiğini veya köprülediğini araştırmak için bu makale, nitel içerik analizini ikincil veri kaynaklarının incelemesiyle birleştiren karma yöntemli bir yaklaşım kullanıyor. Bu metodoloji, dil teknolojilerindeki dijital uçurumun hem ampirik hem de teorik boyutlarının kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için seçilmiştir. Birincil yöntem, Belirli teknolojilerin dil topluluklarını nasıl etkilediğini incelemek için nitel analiz yapılabilir. Dil teknolojilerinin eğitim ortamlarında uygulanmasına, yapay zeka destekli dilin korunmasına ve çeviri hizmetlerine odaklanılabilir. Bu teknolojilerin dilin korunması ve erişilebilirliği üzerindeki sonuçları ve uzun vadeli etkileri değerlendirilebilir. Dilbilim, teknoloji geliştirme ve dil politikası alanında az sayıda uzmanla yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler uygulanabilir. Katılımcılar teknoloji ve dilin kesişimindeki akademik ve mesleki deneyimlerine göre seçilecektir. Görüşmeler görüntülü görüşme yoluyla yapılabilecek ve yaklaşık 30-45 dakika sürecektir. Sorular, dil teknolojilerinin dilsel boşlukları kapatmadaki zorlukları ve potansiyelleri hakkında uzmanların görüşlerini ortaya çıkarmak için tasarlanacaktır. Röportajlar yazıya geçirilebilir ve teknoloji aracılığıyla dilsel eşitliğin geliştirilmesine ilişkin içgörüler ve uzman görüşleri elde etmek için tematik analiz uygulanabilir. Özellikle görüşmelerden elde edilen tüm verilerin gizlilik ve bilgilendirilmiş onam ile ilgili etik standartlara uygun olması sağlanmalıdır. Final makalesinde tüm katılımcılar anonim hale getirilecektir. • Yeterince temsil edilmeyen bazı diller veya dil teknolojisinin belirli yönleri hakkında literatür taramasının kapsamlılığını çarpıtabilecek sınırlı araştırma mevcut olabilir. • Daha derin analiz için seçilen vaka çalışmaları, farklı dil topluluklarında dil teknolojileriyle ilgili daha geniş kapsamlı deneyimleri temsil etmeyebilir. Bu durum bulguların genellenebilirliğini sınırlayabilir. • Yapay zeka ve dil işleme için kapsamlı veri toplamak, gizlilik endişeleri, özel teknolojiler veya belirli dillerdeki kaynakların eksikliği nedeniyle kısıtlanabilir. Kanıtlar muhtemelen dil teknolojilerinin ağırlıklı olarak yaygın olarak konuşulan dilleri tercih ettiğini, azınlık ve yerli dillerin yeterince temsil edilmediğini gösterecektir. Bu eğilim, daha az baskın dilleri konuşanların teknolojik avantajlara erişimini sınırlayarak mevcut dilsel eşitsizlikleri daha da kötüleştiriyor. Bulgular muhtemelen dilin korunmasını ve yeniden canlandırılmasını desteklemek için yapay zeka kullanmanın hem potansiyelini hem de zorluklarını vurgulayacaktır. Yapay zeka, çeviriyi otomatikleştirme ve azınlık dilleri için eğitim kaynakları oluşturma konusunda önemli ilerlemeler sağlayabilir, ancak bunun etkinliği, verilerin kullanılabilirliği ve yapay zeka modellerindeki doğal önyargılar nedeniyle sınırlıdır. Uzmanlarla yapılan görüşmelerin, dilsel çeşitliliği teşvik etmede kapsayıcı politikaların ve yenilikçi teknolojilerin gerekliliğini güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, yeterince temsil edilmeyen dilleri desteklemek için teknolojiden yararlanmaya yönelik en iyi uygulamalara ilişkin yeni bilgiler de sunabilirler. Doğası gereği kapsayıcı olan ve çeşitli dilsel girdilerden öğrenme yeteneğine sahip yapay zeka modellerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Araştırma aynı zamanda daha az açıklamalı veri gerektiren denetimsiz ve yarı denetimli öğrenme modellerini de keşfetmeli ve bu modelleri düşük kaynaklı diller için daha uygun hale getirmelidir. Teknoloji şirketlerinin ürünlerine azınlık dillerini dahil etmesini gerektiren politikaların savunulması, dijital dilsel uçurumun azaltılmasına yardımcı olabilir. Politika önerileri aynı zamanda çok dilli eğitimin ve azınlık dillerini de içeren dijital okuryazarlık programlarının teşvik edilmesine de odaklanabilir. Gelecekteki araştırmalar dilbilimciler, bilgisayar bilimcileri, sosyologlar ve politika yapıcılar arasında disiplinler arası işbirliğini teşvik etmelidir. Bu işbirliği, teknolojik açıdan uygulanabilir ve kültürel açıdan duyarlı yenilikçi çözümleri teşvik edebilir. Sonuç olarak bu makale, dil teknolojilerinin dilsel eşitsizlikleri sürdürme veya azaltmadaki ikili rolünü aydınlattı. Bu teknolojiler genellikle baskın dilleri destekleyerek dijital uçurumu genişletirken, aynı zamanda iyi hedeflenmiş girişimler yoluyla dilsel çeşitliliği teşvik etme potansiyeli de taşıyor. Veri toplama ve etik dağıtım gibi tartışılan zorluklar, gerçek dilsel eşitliği sağlamanın karmaşıklığının altını çiziyor. İleriye dönük olarak, politika, teknoloji ve dilbilim alanındaki paydaşların işbirliği yapması ve dil teknolojilerindeki ilerlemelerin küresel iletişimi kapsayıcı bir şekilde geliştirmesini sağlaması önemlidir. Bu fırsatların benimsenmesi, dil teknolojilerini dilsel ayrımları ortadan kaldıran araçlara dönüştürerek daha kapsayıcı bir dil ortamını teşvik edebilir. Referenslar Aiken, M., & Paolillo, J. (2006). Linguistic Diversity and the Internet: The Relationship between the Internet and the Number of Languages. Sociolinguistica. Bird, S. (2020). Natural Language Processing for the Long Tail of Languages. Computing Research Repository, arXiv preprint arXiv:2005.00052. Crystal, D. (2003). English as a Global Language. Cambridge University Press. Cunliffe, D., Morris, D., & Prys, C. (2013). Minority Languages and the Internet: New Threats, New Opportunities. Multilingual Matters. Kornai, A. (2013). Digital Language Death. PLoS ONE, 8(10), e77056. Tsui, A.B.M., Tollefson, J.W., & Sylvén, L.K. (2017). Language Policy, Culture, and Identity in Asian Contexts. Routledge. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor?

    Önceki Sonraki Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor? 16.07.24 Yazar: İrem Rana Taş Yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ve eğitim robotları gibi araçlar, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme ve verimliliği artırarak eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Yapay Zeka ile Eğitimde Dönüşüm: Öğrenme Deneyimini Nasıl Etkiliyor? Yapay zeka ve teknolojinin diğer ürünleri eğitimi nasıl dönüştürüyor, bu dönüşümler öğrenimi nasıl etkiliyor? Bu paragrafta soruları cevaplayacak ve yapay zekayla eğitimin birleşmesine ışık tutacağız. Yapay zeka ve diğer teknolojik ürünler, eğitim alanında çeşitli dönüşümlere yol açarak öğrenimi etkileyebilmektedir. Örneğin, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, öğrencilere interaktif ve deneyimsel öğrenme imkanı sağlayarak konuları daha etkili bir şekilde öğrenmelerini destekleyebilir. Benzer şekilde, yapay zeka destekli öğrenme yönetim sistemleri öğrencilerin ilerleme ve performansını izleyerek öğretmenlere ve öğrencilere geri bildirimler sunarak öğrenme sürecini daha verimli hale getirebilir[1]. Bu yöntemlere günlük hayattan örnekler verecek olursak sınıf ortamlarında akıllı tahtaların yaygınlaşmasını ele alabiliriz. Teknolojinin sunduğu imkanlar öğrencilerin oyunlar ve öğretici etkinlikler ile daha kalıcı bir öğrenime sahip olmasını sağlıyor, dersler internete hızlı erişim sağlayan bu ürünler sayesinde daha akıcı bir boyuta ulaşıyor. Yapay zekâ uygulamalarının son zamanlarda sağlık, konuşma teknolojisi, enerji, finans ve lojistik gibi çeşitli alanlarda, belirlenen karmaşık görevleri yerine getirebilmek amacıyla başarılı bir şekilde kullanıldığı ifade edilebilir. Yapay zekâ uygulamalarının ortaya çıkmasından sonra uzun bir süre geçmesine rağmen, bu uygulamaların eğitim alanındaki etkisi sınırlı kalmıştır. Bu süre içerisinde yapay zekânın sınıfı tam olarak etkisi altına alamasa bile, kesinlikle bir varlık sağladığından söz edebilmek mümkündür. Son zamanlarda okul terimi artık öğrencilerin ve öğretmenlerin, öğretme ve öğrenme faaliyetlerine katılmak için fiziksel ve sanal olarak bir araya geldikleri yer olarak tanımlanmaya başlanmıştır . Buradaki sanal kavramına yapılan vurguya dikkat edilirse, artık eğitimde yapay zekâ uygulamalarına yer verilmeye başlandığı çıkarımı yapılabilir[2]. Son yıllarda teknoloji ve eğitim alanında gerçekleşen önemli ilerlemeler de bu dönüşümün bir parçasıdır; 2020 yılında yaşanan pandemi ile yaygınlığı artan bu eğitim yolu birçok öğrenci için öğrenim alanında kolaylıklar sağlamıştır. Çoğu eğitim kurumu çevrimiçi eğitim platformlarında eğitime geçiş yapmıştır (Yalın & Yılmaz, 2018). Teknolojinin belki de gelmiş geçmiş en önemli bulgusu olan yapay zekanın eğitime karışması kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi, öğrenme analitiği gibi alanlarda öğreniciye yüksek derecede fırsatlar sunuyor (İşler & Kılıç, 2021). Eğitimde kullanılan robotlar, özellikle çocukların eğitim alanında ve dil öğrenimi gibi alanlarda öğrencilere destek sağlayabiliyor (Pakzad, 2021). Örnekteki değişimler eğitim alanında teknolojinin etkisin arttığını ve artan etkinin de hızla evrildiğini gösterir. Gelecekte bu evrim başta eğitim sistemi olmak üzere pek çok yerde görülecektir. Bu makalenin yazımında genel olarak teknoloji ve eğitimi ortak koşullar altında bir bütün olarak inceleyen dergi ve makalelerin yorumlamalarından faydalanılmıştır. Okuyucuya açıklamalı ve örnekli bilgiler verilerek veriler duru bir dille yansıtılmıştır. Bulgular *Zoom gibi uygulamalar aracılığıyla birçok eğitim alanının çevrimiçi platformlara geçmesi. *Örgün eğitimin aksine yaş sınırlaması, süre sınırlaması, sınıflar arası farklılıklar olmaması *Eğitimdeki eksikliklerin yapay zeka fırsatlarıyla kapatılması/ eğitimin desteklenmesi Elde edilen bilgilerden eğitimin yüz yüze ve soyut olan ortamdan sanal bir ortama teknoloji aracılığıyla geçmiş olduğu kanısına varılabilir. Sanal ortamda ilerleyen eğitim gelişmiş teknolojinin ona sunduğu fırsatlar ile daha geniş kitlelere yayılarak okur-yazarlık oranını artırıyor, bu da bize yapay zekanın eğitimdeki devinimi olumlu bir şekilde etkilediğini gösteriyor. Dershanelerde de geçilen yapay zeka analizli öğrenim uygulamaları da bu bulguların uygulamalarının başında gelenlerindendir. Kullanılan uygulamalar öğrencilerin eksikliklerini belirleyip geliştirmelerinde, ilerlemelerini görmelerinde, öğrencilerin velilerinin durum takibi yapmasına olanak verir. İnternet sayfaları üzerinden (youtube/z-kitaplar/elektronik kaynaklar) sağlanan öğrenim de benzer yollarla son yıllarda artış göstermiştir. Yapay Zeka ile Geleceğin Eğitim Sistemi Değişen şartlar dolayısıyla eğitimin sisteminde de değişiklikler olacağını ön görmek pek tabii mümkündür. Geleceğin eğitim sisteminde öğrenme deneyimi mümkün olan en yüksek kapasiteye taşınacağından daha kapsamlı uygulamaların ortaya çıkması muhtemel. Yapay zeka, öğrencilerin öğrenme tarzlarına, ilgi alanlarına ve güçlü/zaaf noktalarına göre kişiselleştirilmiş öğrenme planları oluşturabilir. Bu sayede her öğrenci kendisine en uygun öğrenme deneyimini yaşayabilir. Öğretmenlere destek olarak öğrenci performansını analiz etme, geri bildirim sağlama ve ders planları oluşturma konularında yapay zeka kullanılabilir. Yapay zeka ayrıca öğrencilerin ilerleme seviyelerini sürekli olarak takip ederek zayıf alanları belirleyebilir ve buna göre ek destek sağlayabilir. Eğitim materyallerinin geliştirilmesi ve daha etkili sınavların yapılması da yapay zeka ile mümkün olabilir. Bu dönüşüm sürecinde etik ve güvenlik konularının da önemli bir şekilde ele alınması gerekmektedir[3]. 8. Kaynaklar Yalın, İ., & Yılmaz, A. (2018). Teknolojinin eğitimde dönüşümü: yapay zeka ve diğer teknolojik ürünlerin etkileri üzerine bir inceleme. Eğitim Teknolojileri Araştırmaları Dergisi, 13(2), 78-94 İşler, B., & Kılıç, M. (2021). Eğitimde Yapay Zekâ Kullanimi ve Gelişimi. Yeni Medya Elektronik Dergisi, 5(1), 1-11. Behzad Pakzad, "Yapay Zeka ve Eğitim", DergiPark, (www.dergipark.org.tr ), Erişim Tarihi: 22 Ekim 2021. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni

    Önceki Sonraki AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni 31.08.24 Yazar: Rüyal Turunç Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Yapay zeka sanatta ilk kez ne zaman kullanıldı ve nasıl kullanılmaya başlandı? Yapay zekayı ilk defa sanat için kullanan kimdi? Bu makale yapay zeka teknolojisinin sanat üretiminde kullanımını inceler. Günümüzde teknolojinin en gözde buluşlarından biri olan yapay zeka, her alanda olduğu gibi sanatta da kullanılıyor. Yapay zeka, algoritmaları ve derin öğrenmeyi kullanarak sanatsal stillerini taklit edebiliyor ve hatta yenilerini yaratabiliyor. Yalnızca sanat üretmekle sınırlı kalmayan yapay zeka aynı zamanda seri organizesi ve sanat analizi gibi çeşitli alanlarda kullanılarak sanatı daha iyi kavramamıza yardımcı oluyor. Peki yapay zekanın tüm bu sanat serüveni ne zaman başladı? Yapay zekanın ilk kez sanatta kullanılma çalışmaları aslında sanıldığı kadar da yeni değildi. 1960'lı yılların sonlarında Harold Cohen'in geliştirdiği AARON adlı bilgisayar programı sayesinde yapay zekanın sanat için kullanılma çalışmaları başladı. (Onur Atamaner, 2024) İngiltere’de doğmuş bir ressam olan Harold Cohen, 1968 yılında San Diago’daki California Üniversitesinde misafir öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamasıyla bilgisayar programlamayla tanıştı ve burada bir yazılım tasarladı. 1971’de ise Edward Feigenbaum'ın davetiyle Stanford Üniversitesi Yapay Zeka Laboratuvarı’nda misafir araştırmacı olarak göreve başladı ve AARON ismini koyduğu bu yazılımı geliştirdi. (Kate Vass, 2024) Harold Cohen AARON’u ilk olarak C programlama diliyle yazmıştı ancak sonrasında bu programlama dilinin renklerle uğraşabilmek için fazla ifadesiz olduğu gerekçesiyle LISP programlama diline dönüştürdü. (Harold Cohen, 2015) İlk başlarda AARON yalnızca tek renkli resimler üretebiliyor ve Harold Cohen bu resimleri kendisi renklendiriyordu. 1980’lerde ise program insan figürleri gibi daha gerçekçi şekiller çizmeyi öğrenmişti. (Kate Vass, 2024) Harold Cohen’in söylediğine göre AARON’a çizim yapmayı öğretmesi yirmi yılını almıştı ve sırada renklendirmeyi öğretmesi gerekiyordu. Cohen’in 1989’da söylediği bu sözden tam altı yıl sonra, 1995’te, AARON ilk kez renklendirilmiş bir resim üretmeyi başardı. Farklı fırça ve renk paleti seçimlerini kullanan AARON robotik bir kol ile artık boyama işlemini yapabiliyordu. (Chris Garcia, 2016) Harold Cohen neredeyse tüm hayatını AARON’u geliştirmeye adadı. AARON ile üretilen sanat eserleri 1970’li yıllardan itibaren çeşitli müzelerde sergilendi. Bu makale, halihazırda yazılmış araştırmaların incelenmesi ve çeşitli dillerde yapılan literatür taramasıyla edinilen bilgiler doğrultusunda yazılmıştır. AARON programıyla sanat yeni bir dünyaya adım atmış oldu. Yapay zekayla tanışan sanat sayesinde sanatçıların imkanları oldukça arttı ve yeni ifade biçimleri üretmelerine imkan sundu. Sanatçılara ilham alan bu proje sayesinde sanatta yeni bir alan doğdu. Tüm bu konu önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Yaratıcı olan sanatı üreten yapay zeka mıydı yoksa yapay zekayı yöneten insan mı? Harold Cohen’e göre AARON’u oluşturmak onu kullanmaktan daha yaratıcıydı. Bu tartışma sanatçının kim olduğu sorusunu ortaya çıkardı. AARON’un doğuşuyla sanat yeni bir boyut kazanarak yapay zekayla tanıştı. Bu durum, yapay zekayla üretilen sanat eserlerinin kimin yaratıcılığının eseri olduğu konusunda kafada soru işaretleri bıraktı. AARON, yapay zekanın sanat serüveninin yalnızca başlangıcıydı. Teknoloji ilerledikçe sanatta kullanılan yapay zeka programları da gelişmeye devam etti. Günümüzde sanat için MidJourney, GetIMG, Dall-E 2 gibi birçok yapay zeka uygulaması kullanılmaya başlandı. Yapay zekanın sanata olan etkileri göz ardı edilemez ancak bu alanın sağlıklı bir şekilde gelişmeye devam edebilmesi için yapay zekanın yaratıcılığı konusunda daha fazla görüşe gereksinim vardır. Referanslar Atamaner O. (2024, Nisan 5). Yapay Zeka ve Sanat: Yeni Bir Yaratıcılık Dönemi. Tskb. https://www.tskb.com.tr/blog/genel/yapay-zeka-ve-sanat-yeni-bir-yaraticilik-donemi Vass K. (2024, Nisan 30). Harold Cohen: ‘Once Upon A Time There Was An Entity Named Aaron. Kate Vass Galerie. https://www.katevassgalerie.com/blog/harold-cohen-aaron-computer-art Arslan Y. (2023, Mayıs 26). Yapay Zeka ve Değişimin Sanat Dünyasına Etkisi. Digipeak. https://digipeak.org/tr/blog/yapay-zeka-ve-degisimin-sanata-etkisi#:~:text=Algoritmalar%C4%B1%20ve%20derin%20%C3%B6%C4%9Frenmeyi%20kullanan,benzersiz%20sanatsal%20formlar%C4%B1%20denemelerini%20sa%C4%9Fl%C4%B1yor . Yavuz S.K. (2024, Şubat 29). Harold Cohen’in Yapay Zekayla Üretilen İşleri Jeneratif Sanatı Tekrar Gündeme Taşıyor. The Art Newspaper Türkiye. https://www.artnewspaper.com.tr/2024/02/29/harold-cohenin-yapay-zekayla-uretilen-isleri-jeneratif-sanati-tekrar-gundeme-tasiyor Whitney Museum of American Art. (2024). Harold Cohen: Aaron. Whitney Museum of American Art. https://whitney.org/exhibitions/harold-cohen-aaron?section=1&subsection=1 Coletta C.D. Greenstein J. (t.y.) In Memoriam. University of California. https://senate.universityofcalifornia.edu/_files/inmemoriam/html/HaroldCohen.html Evli A. (2020, Aralık 4). Aaron: İnsan ve Bilgisayar İş Birliğindeki İlk Sanat Deneyimi. Teknoloji.org https://teknoloji.org/aaron-insan-ve-bilgisayar-isbirligindeki-ilk-sanat-deneyimi/ Garcia C. (2016, Ağustos 23). Harold Cohen and Aaron A 40 Year Collaboration https://computerhistory.org/blog/harold-cohen-and-aaron-a-40-year-collaboration/ Aix.web. (t.y.). Aix.web. https://aix.web.tr/en-iyi-10-yapay-zeka-sanat-uygulamasi/ Cohen H. (2015, Haziran 1). A Sorcerer’s Apprentice Talk at the Tate Modern. Aaronshome. https://web.archive.org/web/20150701110404/http://www.aaronshome.com/aaron/publications/tate-final.doc Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • CGI Sanatı: Dijital Dünyanın Estetik ve Teknolojik Evrimi

    Önceki Sonraki CGI Sanatı: Dijital Dünyanın Estetik ve Teknolojik Evrimi 25.06.24 Yazar: Zeynep Met CGI sanatı, bilgisayarlarla üretilen görsellerin sanat eseri olarak kabul edilmesini sağlar ve sanatçılara dijital ortamda yaratıcılık alanı sunar. Estetik değerlendirme, CGI sanatının benzersiz görsel çekiciliğini ortaya koyar. Sanat eleştirmenleri, bu sanatın dijital platformlarda nasıl yayıldığını ve geleneksel sanat formlarından nasıl farklılaştığını değerlendirirler. Bilgisayarla Üretilen Görüntü (CGI) teknolojisinin kullanımı 1960'larda başladı, ancak film endüstrisindeki büyük devrimi 1970'lerin sonlarına ve 1980'lerin başlarına kadar uzanıyor. Bilgisayarla Oluşturulan Görüntüler (CGI) önemli bir evrim geçirerek, teknolojinin sanatla entegrasyonu söz konusu olduğunda günümüz sanat dünyasına öncülük ediyor. CGI, bilgisayar gücünü kullanarak dijital olarak üretilen görüntüleri ifade eder. Sanatçılar sanat eserlerini yaratmak için bu teknolojiden özgürce yararlanıyor. Bu, video oyunlarından film efektlerine, sanal gerçekliğe ve reklamcılığa kadar geniş bir uygulama yelpazesini kapsar. CGI Art ile ilgili daha önceki çalışmalarda, sanat tarihindeki yeri tartışılmakla birlikte, sanatçıların teknolojik araçları eserlerinde ifade aracı olarak nasıl kullandıkları incelenmekte, aynı zamanda CGI Art üzerine yapılan önceki çalışmalar da dahil olmak üzere teknolojinin güzel sanatlar üzerindeki etkisine bakılmaktadır. Dijitalleşmenin tabloları, çizimleri veya diğer sanat eserlerini gelenekçi olanlar yerine nasıl etkilediği inceleniyor. Sanatın dijitalleşmesini ve eleştirmenlerin CGI'yi nasıl incelediğini anlamamıza yardımcı olur. Özellikle bunlar,bilim adamlarının mevcut çevremizde olup bitenlere ilişkin analizlerini içeren, incelemeye değer bazı örnekler; belgesel film yapımı, reklam kampanyaları ve hatta gerçek zamanlı bilgisayar grafikleri veya sanal fotoğrafçılık kullanan müzik videoları; çoğu şirket artık kameramanlara ihtiyaç duymuyor çünkü iPhone X'in portre modu gibi dijital kameralarla çekilen resimlerde kolayca ince ayar yapabiliyorlar; Bu gelişmiş teknik, Eylül 2017'de Apple tarafından iPhone'larda tanıtıldı ve Apple, yüz tanıma yazılımına sahip iPhoneX'in yanı sıra, kullanıcıların ekranın hemen üst kısmında bulunan ön kamera aracılığıyla yüzleri emoji ifadeleriyle canlandırmasına olanak tanıyan artırılmış gerçeklik uygulaması Animoji'yi de içeren üç modeli tanıtmıştı. Başka bir örnek, günümüzde geliştirilen oyunların çoğunun yüksek teknoloji kullanılarak tasarlandığı ve gerçekçi 3D grafiklere sahip olduğu çevrimiçi oyun endüstrisi olabilir; böylece oyuncular, başka birinin kurgusal karakterini kontrol ediyor olsalar da, kendilerini gerçekten oyunun içindeymiş gibi hissederler. gökyüzünde uçan bir havacı pilotu, doğrudan konsola bağlı joystick'leri kullanarak düşman uçaklarını kokpitlerinin arkasından vuruyor; bir el hareketi kontrol ederken diğer el, HDMI kablosuyla uzaktan bağlanan alt kısımdaki monitörde görüntülenen hedefleme sistemi aracılığıyla rakiplere ateşlenen silahları hedefliyor. Bunun nedeni, Advent bilgisayarlarının eğlence sektöründe devrim yaratmasından bu yana mevcut oyun pazarında çok fazla talep olması ve dünya çapında sayısız saatler harcanan perçinli ekranlarda birinci şahıs nişancı oyunları (FPS), Grand gibi aksiyon-macera oyunları da dahil olmak üzere mevcut çeşitli türleri deneyen birçok hayranın ortaya çıkmasıdır. Theft Auto V veya Battlefield 1, Forza Horizon 3 gibi yarış simülasyonları ve FIFA17, NBA2K17 veya Madden NFL 18 gibi spor oyunları ve daha nicesini örnek gösterilebiliriz. Görsel analiz, literatür taraması ve sanat eserlerinin teknik yönlerinin incelenmesi gibi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca CGI sanatının teknik yapısını ve sanatçıların kullandığı yazılımları anlamak için sanat eserlerinin üretim süreçleri irdeleniyor. Tek ve net bir bulguya dayalı olmamakla birlikte elde olan çalışmalardan yararlanılabilinmektedir. CGI sanatına ilişkin araştırma ve inceleme bulguları, sanatçıların yaratıcılıklarını dijital alanda nasıl ifade ettiklerini ve teknolojinin sanatsal ifade üzerindeki etkisini nasıl ortaya koyduğunu göstermektedir. Özellikle CGI sanat eserlerinin erişilebilirliği ve sanatın dijital platformlarda yaygınlaşması konusunda önemli bulgular elde ediliyor. Bulgular, sanat dünyasındaki algıda CGI sanatının estetik değerinin ve teknik yönlerinin derinlemesine bir analizini sağlar. CGI'nin sanatın dijitalleştirilmesindeki rolü, sanat eleştirmenleri ve meraklıları arasında süregelen bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. CGI sanatının gelişimi, sanatın dijital platformlarda daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır. Ancak bu teknoloji kullanılarak oluşturulan sanat eserlerinin değerlendirilmesinde etik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Sanat ve teknolojinin kesişimi, sanatçıların yeni ifade biçimleri arayışında önemli bir rol oynuyor. CGI sanatı, teknolojinin sanat dünyasındaki yenilikçi ve dönüştürücü rolünü gösteren önemli bir örnektir. Dijital olarak üretilen görsellerin sanatsal ifadeye nasıl katkıda bulunduğunu ve sanatçılar arasında sanatın ve yaratıcılığın gelişimini nasıl şekillendirdiğini açıklıyor. Gelecekteki araştırmalar, CGI sanatının teknolojik gelişmelerle birlikte nasıl gelişeceğini ve sanat dünyasında nasıl daha geniş kabul göreceğini anlamaya odaklanmalıdır. Ayrıca CGI sanatının eğitimde ve sanatın dijitalleştirilmesinde nasıl kullanılabileceği konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Referanslar: Leblebitozu. (2021, 10 Eylül). Dijital Sanat Nedir? Türleri Nelerdir? Önemli İsimleri Kimlerdir? https://www.leblebitozu.com/dijital-sanat-nedir-turleri-nelerdir-onemli-isimleri-kimlerdir/ Vice. (t.y.). CGI Art Related Topics. https://www.vice.com/en/topic/cgi-art Nyx Gallery. (t.y.). Pablo Aflieri. http://www.nyxgallery.com/pablo-alfieri Axen. (2024, 4 Haziran). CGI Teknolojisi Nedir? CGI Teknolojisinin Filme Katkıları. https://www.axen.com.tr/cgi-teknolojisi-nedir-filmlere-katkilari/#:~:text=Computer%2DGenerated%20Imagery%20(CGI),ve%201980'lerin%20ba%C5%9Flar%C4%B1na%20dayan%C4%B1r . Webtekno. (2023, 9 Ekim). Son Günlerin Yeni Gözdesi: Gerçeklik Algılarınız ile Oynayan CGI Reklamların Türkiye’deki En İyi Örnekleri. https://www.webtekno.com/haber/amp/137728 Marketing Türkiye. (2023, 3 Temmuz). Boğazda Yüzen Devasa Futbol Topu Gerçek Miydi? https://www.marketingturkiye.com.tr/haberler/bogazda-yuzen-devasa-futbol-topu-gercek-miydi/ Polywink. (t.y.). Motion Capture Avatar From IPhone. https://polywink.com/en/15-facial-animation-for-iphone-x.html Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Karbon Nötr Beton ve Malzemeler: İnşaat Sektörünün Geleceği

    Önceki Sonraki Karbon Nötr Beton ve Malzemeler: İnşaat Sektörünün Geleceği 22.07.24 Yazar: Tuğçe Vural Bu makale, karbon nötr betonun tanımını, üretim tekniklerini ve çevresel etkilerini incelemektedir. Literatürde, karbon nötr betonun üretiminde karbon yakalama ve depolama teknolojileri, düşük karbonlu bağlayıcılar ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımına yer verilmiştir. İnşaat sektörü, küresel karbondioksit (CO2) emisyonlarının yaklaşık %8'ini oluşturmakta ve çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir etkiye sahiptir. Bu sebeple, karbon nötr beton ve malzemeler, inşaat endüstrisinin çevresel etkisini azaltmada kritik bir rol oynamaktadırlar. Karbon nötr beton, üretimi ve kullanımı sırasında atmosfere salınan CO2 miktarının, eşdeğer miktarda karbonun tutulması veya azaltılmasıyla dengelendiği bir malzemedir. Bu makalede, karbon nötr betonun tanımı, üretim teknikleri, faydaları ve zorlukları ele alınmıştır. Karbon nötr beton, üretim sürecinde ve kullanım ömrü boyunca net bir karbon emisyonuna sahip olmayan betondur. Geleneksel beton, çimento üretiminde büyük miktarda CO2 salınımına neden olmaktadır. Çimento üretimi, dünya çapında toplam endüstriyel CO2 emisyonlarının yaklaşık %7'sini oluşturmakta ve karbon nötr beton, bu emisyonları dengelemek için çeşitli stratejiler kullanmaktadır. Bunlar arasında karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojileri, düşük karbonlu bağlayıcılar ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı yer almaktadır (Andrew, 2018). Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) teknolojileri, çimento üretim sürecinde açığa çıkan CO2'nin yakalanarak depolanmasını sağlamaktadır. Bu süreç, atmosfere salınmadan önce CO2'nin emilmesini ve yer altı rezervuarlarında veya diğer depolama alanlarında saklanmasını içermektedir. Bu teknoloji, çimento fabrikalarında uygulandığın zaman, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilmektedir (Liu, Gao, & Zhang, 2020). Geleneksel Portland çimentosu yerine, düşük karbonlu bağlayıcılar kullanılarak karbon nötr beton da üretilebilmektedir. Bu bağlayıcılar, yüksek fırın cürufu, uçucu kül ve doğal puzolanlar gibi atık malzemelerden elde edilmektedir. Bu alternatif bağlayıcılar, çimento üretimindeki enerji tüketimini ve CO2 emisyonlarını azaltmaktadır (Gartner & Macphee, 2011; Scrivener, John, & Gartner, 2018). Beton üretiminde geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanılması, çevresel sürdürülebilirliği artırmaktadır. Geri dönüştürülmüş agregalar, inşaat ve yıkım atıklarından elde edilmekte, doğal kaynakların tüketimini azaltmakta ve atık miktarını düşürmektedir. Ayrıca, geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, betonun mekanik özelliklerini ve dayanıklılığını artırabilmektedir (Vickers & Russell, 2018; Wang, Li, & Wang, 2015). Karbonlaştırma süreci, betonun CO2'yi absorbe etmesini ve karbonat minerallerine dönüştürmesini içermektedir. Bu işlem, betonun hem mekanik özelliklerini iyileştirmekte hem de atmosferdeki CO2 miktarını azaltmaktadır. Karbon nötr beton, kullanım ömrü süresince karbonu yakalayıp depolayarak, net sıfır karbon emisyonu elde etmeye katkıda bulunmaktadır (Schneider et al., 2011). Çevresel Etki Azalması: Karbon nötr beton, inşaat sektörünün çevresel etkisini azaltarak, sürdürülebilir bir yapılaşma için önemli bir adım atmaktadır. Düşük karbonlu malzemelerin kullanımı ve karbon yakalama teknolojileri, CO2 emisyonlarını önemli ölçüde azaltmaktadır. Kaynak Verimliliği: Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, atık malzemelerin yeniden kullanımı ve atık yönetimi sorunlarını hafifletmekte, böylece döngüsel ekonomiyi teşvik etmektedir. Ekonomik Avantajlar: Karbon nötr beton üretimi, uzun vadede maliyet tasarrufu sağlayamaktadır. Enerji verimli üretim süreçleri ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, üretim maliyetlerini düşürebilmektedir. Ayrıca, karbon nötr projelere yönelik artan talep nedeniyle yeni iş fırsatları yaratmaktadır. Dayanıklılık ve Performans: Karbon nötr beton, geleneksel beton ile kıyaslandığında üstün dayanıklılık ve performans özelliklerine sahiptir. Karbonlaştırma süreçleri, betonun mekanik özelliklerini iyileştirmekte ve uzun ömürlü yapılar sağlamaktadır. Teknolojik Gelişim: Karbon nötr beton üretim teknikleri, henüz yaygın olarak benimsenmemiştir ve geliştirilmesi gereken teknolojik zorluklar bulunmaktadır. CCS teknolojileri, yüksek maliyetli ve karmaşık süreçler içerebilmektedir. Ayrıca, düşük karbonlu bağlayıcıların ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, standartlara uyum ve kalite kontrolü gerektirmektedir. Maliyet: Karbon nötr beton üretim maliyetleri, geleneksel beton üretim maliyetlerinden daha yüksek olabilmektedir. Bu durum nedeniyle geniş ölçekli projelerde ekonomik sürdürülebilirliği zorlaştırabilmektedir. Fakat, uzun vadeli maliyet tasarrufları ve çevresel faydalar göz önüne alındığında, bu maliyetler dengelenebilmektedir. Bilgi ve Farkındalık: Karbon nötr betonun avantajları ve kullanım alanları hakkında bilgi ve farkındalık eksikliği, benimsenmesini engelleyebilmektedir. İnşaat sektöründe çalışan profesyonellerin ve karar vericilerin, karbon nötr beton hakkında da bilgilendirilmesi ve eğitilmesi gerekmektedir. Regülasyon ve Standartlar: Karbon nötr betonun yaygın olarak benimsenmesi için uygun regülasyon ve standartların geliştirilmesi gerekmektedir. Bu standartlar, karbon nötr malzemelerin kalite kontrolünü ve güvenli kullanımını sağlamalıdırlar. Ayrıca, hükümetlerin ve düzenleyici kurumların, karbon nötr projeleri teşvik eden politikalar oluşturması da önem arz etmektedir. Karbon nötr beton ve malzemeler, inşaat sektörünün sürdürülebilirliğini artırmak ve çevresel etkilerini azaltmak için kritik öneme sahiptirler. Düşük karbonlu bağlayıcılar, geri dönüştürülmüş malzemeler ile karbon yakalama teknolojileri gibi yenilikçi yaklaşımlar, karbon nötr beton üretiminde kullanılmaktadır. Bu malzemeler, çevresel faydalarının yanında ekonomik ve performans avantajları da sunmaktadır. Fakat, teknolojik gelişim, maliyetler, bilgi eksikliği ve uygun regülasyonlar gibi zorluklar aşılmalıdır. Karbon nötr betonun yaygın olarak benimsenmesi, inşaat sektörünün geleceği için sürdürülebilir bir çözüm sunmakta ve çevresel sürdürülebilirliği artırmaktadır. Bu sebep ile karbon nötr beton ve malzemelerin geliştirilmesi ve kullanımı teşvik edilmelidir. Referanslar Andrew, R. M. (2018). Global CO2 emissions from cement production. Earth System Science Data, 10(1), 195-217. Gartner, E., & Macphee, D. (2011). A review of alternative cements with reduced CO2 emissions. Cement and Concrete Research, 41(7), 750-759. Scrivener, K. L., John, V. M., & Gartner, E. M. (2018). Eco-efficient cements: Potential, economically viable solutions for a low-CO2, eco-efficient cement-based materials industry. Cement and Concrete Research, 114, 2-26. Schneider, M., Romer, M., Tschudin, M., & Bolio, H. (2011). Sustainable cement production—present and future. Cement and Concrete Research, 41(7), 642-650. Liu, J., Gao, Y., & Zhang, G. (2020). Carbon capture and storage: Concepts, application and recent advancements. Science of The Total Environment, 714, 136517. Vickers, J., & Russell, M. (2018). The role of recycled aggregates in reducing the environmental impact of concrete. Resources, Conservation and Recycling, 133, 283-295. Wang, G., Li, Y., & Wang, Y. (2015). Performance of recycled aggregate concrete under environmental temperature. Construction and Building Materials, 81, 29-33. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri

    Önceki Sonraki Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri 09.08.24 Yazar: Nisa Nur Taş Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Teknolojinin eğitim üzerindeki etkileri, toplumda en çok tartışma yaratan ve en önemli araştırma konularından biridir. Çevrimiçi öğrenme toplulukları, öğrencilerin bilgiye erişimini kolaylaştırmak ve etkileşimlerini artırmak için oluşturulmuş platformlardır. Ancak, bu platformlarda öğrencilerin katılımını ve kalıcılığını sağlamak, her şeyin hızlı bir şekilde geliştiği bu dünyada her zaman kolay olmayabilir. Öğrencilerin bu topluluklardan ayrılma nedenlerini ve bu süreçlerin yönetilebileceğini anlamak, çevrimiçi eğitim programlarının başarısı için kritik öneme sahiptir. Çevrimiçi öğrenme platformları, öğrencilerin eğitim materyallerine ve diğer öğrencilere dijital platformlar aracılığıyla erişim sağlamalarını mümkün kılar. Bu topluluklar, özellikle esnek öğrenme saatleri ve coğrafi kısıtlamaların ortadan kalkması gibi avantajları ile bilinir. Fakat bu avantajlara rağmen, öğrencilerin eğitimleri neden yarıda bıraktıkları ve bu çevrimiçi topluluklardan neden ayrıldıkları konusunda çeşitli problemler ortaya çıkmaktadır. Michelle M. Kazmer'in (Kazmer,2005) çalışması, bu konuda önemli bir kaynak olup, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılma süreçlerini derinlemesine incelemektedir. Bu araştırma, öğrencilerin karşılaştığı teknik sorunlar, dijital etkileşimler ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerinin yetersizliği gibi faktörlerin, topluluklardan ayrılma eğilimlerini nasıl etkilediğini göstermektedir.Kazmer'in araştırması, çevrimiçi öğrenme topluluklarının geçici doğasını ve öğrencilerin bu topluluklardan ayrılma süreçlerini anlamak için önemli veriler sunar. Bond ve arkadaşlarının (Bond ve diğerleri, 2020) çalışmaları, teknolojinin öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarındaki etkileşimlerini nasıl şekillendirdiğini incelemiştir. Bu çalışmalarda, teknolojik cihazlara erişim, internet bağlantısının kalitesi ve dijital yetkinliklerin öğrenci bağlılığını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Ayrıca, çevrimiçi öğrenme topluluklarının başarısı, bu topluluklarda sosyal varlık, bilişsel varlık ve öğretim varlığının ne derece sağlandığı ile yakından ilişkilidir. Burada bahsedilen sosyal varlık, bu topluluklarda öğrencilerin sosyal etkileşimleri ve toplulukla olan bağları iken, bilişsel varlık öğrencilerin öğrenme süreçlerinde aktif olarak düşünmeleri ve katılım varlığıdır. Kazmer'in çalışmasında, çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılan öğrencilerin deneyimlerini anlamak için nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, öğrencilerle yapılan derinlemesine görüşmeler ve bu görüşmelerin tematik analizi yöntemleri kullanılmıştır. Bond ve arkadaşlarının çalışmasında, dijital dönüşümün yükseköğretimde nasıl algılandığını ve kullanıldığını anlamak için karma yöntem araştırması uygulanmıştır. Bu çalışmada, nicel veri toplama teknikleri olarak anketler ve nitel veri toplama teknikleri olarak ise yarı yapılandırılmış görüşmeler kullanılmıştır. Araştırmada, öğrenci ve öğretmenlerin dijital medya kullanımı konusundaki görüşleri toplanmış ve analiz edilmiştir. vanOostveen ve arkadaşlarının çalışmasında (vanOostveen,2015), tamamen çevrimiçi öğrenme topluluğu modeli teorize edilmiştir. Araştırma yöntemleri olarak teorik modelleme ve literatür incelemesi kullanılmıştır. Bu çalışma, mevcut modellerin analiz edilmesi ve yeni bir model önerisi ile ilgili literatürdeki boşlukları doldurmayı amaçlamıştır. Ayrıca, araştırmanın ampirik kısmında, çevrimiçi öğrenme toplulukları ile ilgili olarak çeşitli alt modellerin (örn. problem ve sorgulama tabanlı öğrenme, genel teknoloji yeterliliği) kullanıldığı belirtilmiştir. Kazmer’in çalışmasına göre teknolojik sorunlar (altyapı, internet erişimi gibi), kullanıcı dostu olmayan platformlar ve teknik destek eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sorunlarına çözüm bulamaması öğrencilerin bu topluluklardan ayrılma sebeplerinden biridir. Çevrimiçi öğrenme topluluklarının etkili bir şekilde yönetilmesi ve teknolojik altyapının iyileştirilmesi, öğrencilerin devamlılığını artırabilir. Elde edilen bulgular, teknolojik faktörlerin öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılmalarında kritik bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Öğrencilerin bu tür programlarda başarılı olabilmesi için teknolojik altyapının güçlü olması ve öğrencilerin dijital becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Eğitim kurumlarının ve çevrimiçi öğrenme platformlarının teknolojik altyapıya ve öğrenci desteğine daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir. Böylelikle öğrencilerin eğitimlerini başarılı bir şekilde bitirmeleri ve platformları terk etmemeleri sağlanabilir. Teknolojinin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme topluluklarından ayrılmalarında önemli bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Teknolojik altyapı sorunları ve dijital beceri eksiklikleri, öğrencilerin bu programlara olan bağlılıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Gelecekte yapılacak olan araştırmalarda, çevrimiçi öğrenme topluluklarında teknolojik sorunların nasıl minimize edilebileceğine odaklanmalıdır. Ayrıca, öğrencilere yönelik dijital beceri geliştirme programlarının tasarımı ve uygulanması, bu toplulukların başarısını artırabilir. Referanslar Bond, M., Bedenlier, S., Marin, V. I., & Zawacki-Richter, O. (2020). Digital Transformation in German Higher Education: Student and Teacher Perceptions and Usage of Digital Media. Kazmer, M. M. (2005). How technology affects students' departures from online learning communities. International Review of Research in Open and Distributed Learning . vanOostveen, R., Childs, E., Clarkson, A., & Flynn, T. (2015). Democratizing digital learning: theorizing the fully online learning community model. International Journal of Educational Technology in Higher Education . Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Eğitim ve Teknolojinin Önündeki Engeller

    Önceki Sonraki Eğitim ve Teknolojinin Önündeki Engeller 05.07.24 Yazar: Nisa Nur Taş Bilgisayar teknolojisinin eğitimle birleşimi, öğrencilere daha geniş bilgi erişimi sağlayabilir ancak altyapı eksiklikleri ve öğretmen eğitimi gibi engellerle karşılaşabilir. Araştırmalar, teknolojinin öğrenci başarısını artırma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir, bu nedenle teknoloji entegrasyonunu teşvik edecek politika ve pratik çözümler önem taşımaktadır. Modern eğitim sistemlerinin en önemli bileşenlerinden bir hale gelen bilgisayar teknolojisinin eğitimde birleşimi, öğrenci öğrenimini geliştirme potansiyeline sahip olsa da önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Bu birleşim, öğrenci eğitimini büyük ölçüde geliştirme potansiyeline sahip olsa da önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Bilgisayar teknolojileri öğrenciler için, daha geniş bilgiye ve çeşitli öğrenme materyallerine erişim sağlayarak eğitimde erişim ve katılımı artırır. Dijital öğrenme platformları ile öğrencilerin dünyanın dört bir yanından eğitim alması ve bilgiye ulaşması çok daha kolay hale gelmiştir. Bu platformların kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunuyor olmaları, onları daha da çekici hale getirmiş ve öğrencilerin kendi öğrenme hızlarına ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmış eğitim almalarını sağlamıştır.[1] Geçmişte yapılan araştırmalarda, teknoloji ve eğitimin birleşimi ile teknolojinin, işbirlikçi öğrenme ortamlarını yaratma, öğrencilerin kritik düşünme ve problem çözme yeteneklerini geliştirme imkânı olduğunu göstermiştir. [2]Ancak, bu birleşimin başarısını olumsuz etkileyen çeşitli engeller de belirlenmiştir. [3] Eğitimde teknoloji ile eğitimin birleşimi üzerine yapılan çalışmaların bazılarında dijital araçların öğrenciler arasında işbirliğini teşvik ettiğini ve etkileşimi artırdığını göstermektedir (Bebell ve O'Dwyer, 2010). Dijital araçlar ile yapılan çevrimiçi projeler ve grup çalışmaları, öğrencilerin birlikte çalışma ve problem çözme becerilerini geliştirmektedir. İnteraktif simülasyonlar ve oyun tabanlı öğrenme araçları, öğrencilerin analitik düşünme becerilerini güçlendirmektedir (Selwyn, 2011). “Eğitimde Bilgisayar Teknolojisinin Entegrasyonu: Engeller ve Umutlar” [6] adlı makalede yapılan araştırma, bilgisayar teknolojisinin eğitimle birleşimi önündeki en büyük engellerden birinin altyapı ve erişim sorunları olduğunu ortaya koymuştur. [3] Teknoloji ile dünyanın her yerinden bilgiye ve internete erişim çok kolaylaşmış olsa da, azımsanmayacak kadar öğrencinin hala eğitime, bilgiye, bilgisayarlara, internete erişimi bulunmamaktadır. Son yıllarda teknolojinin çok hızlı gelişmesinden dolayı uzun süre geleneksel eğitim yöntemleri ile eğitim vermiş öğretmenlerin de bu teknolojiye uyum sağlaması konusunda zorluklar yaşanmaktadır. Öğretmenlerin bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilmeleri için yeterli eğitim ve destek eksikliği olması da eğitim ve teknolojinin birleşmesi önündeki önemli engellerden biridir. Ayrıca, geleneksel eğitim yöntemlerine göre hazırlanmış olan mevcut müfredatın teknoloji ile birleşmeye uygun olmaması ve değişim yönetimi süreçlerinin yetersizliği de diğer önemli engeller arasında yer almaktadır. Özellikle bazı eğitimcilerin ve kurumların teknolojiye karşı direnç göstermesi toplumu etkilediğinden eğitim ve teknolojinin tam anlamıyla birleşmesi konusunda zorluklar yaşanmaktadır. Bulgular, bilgisayar teknolojisinin eğitimle birleşimi konusunda önemli fırsatlar ve ciddi engeller olduğunu göstermektedir. Altyapı eksiklikleri, öğretmen eğitimi ve destek yetersizliği, müfredatın teknoloji ile birleşime uyumsuz olması ve insanların bilmedikleri şeylerden korkmaları gibi bilinmeyen teknolojiye karşı direnç gibi engeller bu birleşimin başarısını olumsuz etkilemekte ve yavaşlamaktadır. Ancak, bu engellerin aşılması durumunda, teknolojinin eğitimdeki rolü daha fazla önemlileştirebilir ve öğrencilerin öğrenimi daha verimli bir hale getirerek iyileştirebilir. Bunun için atılacak en önemli adımlardan biri tüm öğrencilere eşit erişim imkânının sunulmasıdır. Ayrıca öğretmenlerin de gelişen teknolojiye ayak uydurabilmeleri için sürekli profesyonel gelişim fırsatları ile desteklenmesi ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanma becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu makale, bilgisayar teknolojisinin eğitim ile birleşimi önündeki engelleri ve vaatleri ele alarak, teknolojinin eğitimdeki rolünün ve bu rolü tam anlamıyla yerine getirmesinin önündeki engelleri tartışmıştır. Gelecekteki araştırmalar ve uygulamalar için öneriler arasında, öğretmenlerin sürekli profesyonel gelişim fırsatları ile desteklenmesi, eğitim teknolojilerine yönelik stratejik politika ve yatırımların artırılması, eğitimde teknoloji kullanımına yönelik gelişmelerin teşvik edilmesi ve tüm öğrencilere eşit erişim sağlanması için gerekli adımların atılması bulunmaktadır. Bu engellerin aşılması durumunda teknolojinin öğrenci öğrenimini önemli ölçüde iyileştirme potansiyeli bulunmaktadır. Referanslar [1]Hew, K. F., & Brush, T. (2007). Integrating technology into K-12 teaching and learning: Current knowledge gaps and recommendations for future research. Educational Technology Research and Development, 55(3), 223-252. [2]Cuban, L. (2001). Oversold and underused: Computers in the classroom. Harvard University Press. [3]National Education Association (NEA). (2008). Technology in Schools: The Ongoing Challenge of Access, Adequacy, and Equity. [4] Bebell, D., & O'Dwyer, L. M. (2010). Educational outcomes and research from 1:1 computing settings. The Journal of Technology, Learning and Assessment, 9(1). [5] Selwyn, N. (2011). Education and Technology: Key Issues and Debates. Bloomsbury Publishing. [6]Keengwe, J., Onchwari, G., & Wachira, P. (2008). Computer technology integration and student learning: Barriers and promise. Journal of science education and technology, 17, 560-565. Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı

    Önceki Sonraki Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı 27.08.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Yapay zeka, insan zekasına ve psikolojisine benzer şekilde öğrenme, problem çözme, algılama, karar verme, konuşma, öneri sunma özelliklerine sahiptir. Psikoloji, insan davranışlarını, duygularını, düşüncelerini ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Yapay zeka ve psikoloji arasında çok yakın bir bağ vardır. Çalışmada belirlenen amaç yapay zekanın psikoloji üzerindeki etkilerini belirlemektir.[1] Yapay zekanın sağlık sektöründeki alanı oldukça geniştir. Özellikle yardıma uzak bölgelerde yaşayan insanlar için yapay zekanın açtığı kapılar göz ardı edilemeyecek derecede önemlidir. Psikoloji yapay zekaya insan zihninin nasıl çalıştığına dair ipuçları verirken, yapay zeka da psikolojiye insan zihninin modellenmesi ve anlaşılması konusunda yardımcı olmaktadır. Yapay zeka teknolojileri, bilişsel ve duygusal süreçleri analiz etmek ve psikopatolojiyi değerlendirmek için kullanılabilir. Doğal dil işleme algoritmaları ve makine öğrenme yöntemleri, hastaların terapistle yaptığı konuşmaları analiz edebilir ve potansiyel belirtileri ve teşhisleri tespit edebilir. Yapay zeka, terapi oturumlarında destekleyici bir rol oynayabilir. Sanal terapistler, hastalarla etkileşime geçebilir, önerilerde bulunabilir ve duygusal destek sağlayabilir. Yapay zeka tabanlı terapi araçları, hastaların terapötik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir ve evde veya klinik dışında da terapiye erişimi kolaylaştırabilir. [2] Japonya’daki gelişmiş endüstriyel bilim ve teknoloji ulusal enstitüsü tarafından geliştirilen yapay zeka odaklı Paro, özellikle demans ve alzheimer hastaları için olumlu etkiler göstermiştir. Hastalarla etkileşime girerek onlara duygusal destek sağlayarak yaşlıların sosyal yalnızlık ve depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Fransa merkezli Aldebaran Robotics tarafından geliştirilen NAO, özellikle otizmli çocuklarla yapılan deneysel çalışmalarda kullanılmaktadır. İngiltere’deki Sussex Üniversitesi ve Amerika’daki Vanderbild Üniversitesi, NAO’nun otizmli çocuklarla etkileşime girerek onların sosyal becerilerini nasıl geliştirebileceğini araştırmaktadır. Massachusetts Institute of Technology (MIT) Media Lab tarafından geliştirilen Tega, çocukların eğitimine ve sosyal becerilerinin geliştirilmesine nasıl katkıda bulunduğunu incelemek için deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bu yapay zeka odaklı robot, çocuklarla oyun oynayıp hikaye anlatarak çocukların dil becerilerini ve sosyal yeteneklerini geliştirmelerinde yardımcı olmaktadır. [3] Groningen Üniversitesi yapay zeka bölümünde doktorasını yapan Burcu Arslan’ın bir röportajında, yapay zeka ve psikoloji arasındaki bağlantıyı anlatmaktadır. Arslan, doktora tezinde çocukların ikinci derece zihin teorisi gelişiminin bilgisayarla modellenmesi üzerine çalıştığını söylemektedir. Clarigent Health adlı şirket, yapay zeka tabanlı akıl sağlığı teknolojileri klinisyenlere, ergenlerde, yetişkinlerde ve yaşlı bireylerde majör depresyon, anksiyete bozuklukları, bilişsel ve hafıza sorunlarının teşhis ve tedavisi için multidisipliner bir uzman kadrosu ile çalışmaktadır. ABD şirketi olan Clarigent Health yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları üzerinde çalışmaktadır. Aynı şekilde Alman startup şirketi olan Moodpath, ruh hali takip sistemi üzerine çalışmaktır. Depresyon, bipolar bozukluk için duygu durum takibi, kişisel refah değerlendirmesi sunmak, sağlık uzmanı tarafından kullanılabilcek kişiye özgün bir elektronik belge, eğitici videolar ve psikolojik egzersizler sunmayı hedeflemektedir. 1960'lardan itibaren, ELIZA adı verilen bir bilgisayar programı, psikoterapistin konuşma yeteneklerini taklit etmek amacıyla geliştirilmiştir. Bu program, hastaların çoğunlukla yorumlama gibi bilişsel işleri yapmasına izin vererek insan konuşmasını taklit etmeyi hedeflemekteydi. Başlangıçta doğal dil işleme deneyleri için tasarlanan bu program, sonuç olarak yapay zeka üzerine hızlı bir tartışma başlatmıştır. [2] [4] Çalışmada betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Gerekli site, dergi ve kitaplar gözden geçirilmiş ve incelenmiştir. Bilişsel Psikoloji: Yapay zeka bilişsel psikolojiye önemli katkılar sunabilir. Örneğin yapay zeka tabanlı modeller dikkat, hafıza, öğrenme ve karar verme gibi bilişsel işlemleri simüle edebilir. Duygusal Psikoloji:Yapay zeka duyguları ve duygusal işlemeyi incelemek için kullanılmaktadır. Klinik Psikoloji: Yapay zeka, ruh sağlığı alanında da yeni uygulamalar bulmaktadır. Yapay zeka tabanlı sistemler, teşhis ve tedavi süreçlerine yardımcı olmak, psikoterapiye ek destek sağlamak ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi artırmak için kullanılabilir. Örneğin, yapay zeka tabanlı sohbet robotları, kaygı ve depresyon gibi yaygın ruh sağlığı sorunları yaşayan kişilere ilk müdahale ve destek sağlayabilir. Nörobilim: Yapay zeka beyin fonksiyonlarını ve yapısını anlamak için de kullanılmaktadır. Yapay zeka algoritmaları, beyin görüntülerini analiz ederek sinirsel ağları modellemek ve beyin bölgelerinin farklı işlevlerdeki rollerini belirlemek için kullanılabilir. Sonuç olarak, yapay zekanın psikolojiyle etkileşimi, insan zihni ve davranışlarını anlamamızda devrim niteliğinde ilerlemelere neden olmaktadır. Psikoloji biliminin ilerlemesine katkıda bulunmanın yanı sıra, bu bulgular aynı zamanda psikolojide yeni bakış açıları ve araştırma alanlarını sunarak temel ilkelerini pekiştirir. Teknolojinin sağlık ve psikoloji tedavilerindeki olumlu etkileri göz ardı edilemez. Ancak, etik ve pratik sonuçlar da dikkate alınarak, hasta yararını gözeterek, şeffaf, adil bir şekilde kullanılması ve maliyetin gözden geçirilmesi önemlidir. Yapay zekâ, temelde bilgiyi işleyebilme üzerine kurulmuş bir teknoloji olduğundan tüm gelişmeler doğal olarak onun ekseninde şekillenmektedir. Buna en basit örnek olarak sağlık sektörünü verebilmekteyiz. Yapay zekayı bir makinenin insanları taklit etme süreci olarak tanımlarsak yapay zekâ ve psikolojinin daha uzun yıllar birlikte çalışacağı öngörülmektedir. Şu an Dünya’da büyük bir endüstri haline gelen yapay zekaya sağlık alanında bütün Dünya ülkeleri çeşitli sektörlerde yatırım yapmaktadır. Referanslar [1]Linkedin (2023, Ekim 31) “Yapay Zeka İle Psikoloji İlişkisi Üzerine” [2]Çukurova Tıp Öğrenci Dergisi (2023, Mart 1) “Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapötik Yaklaşımı” [3]Medium (2023, Mayıs 7) “Psikoloji ve Yapay Zeka: Kesişimdeki Potansiyel, Sorunlar ve Örnekler” [4]Yeşil Science (-) “Yapay Zeka Ve Psikoloji” [5]Altı Üstü Psikoloji (2023, Temmuz 14) “Yapay Zeka Ve Psikoloji” Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Teknoloji ve Sağlık'a Giriş

    Önceki Sonraki Teknoloji ve Sağlık'a Giriş 17.05.24 Yazar: Neris Öncü Son yıllarda hızla gelişen teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Son yıllarda teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler, sağlık sektöründe önemli değişikliklere yol açmıştır. Dijitalleşme, yapay zeka, büyük veri analitiği ve tele sağlık hizmetleri gibi yenilikçi teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırmaktadır. Bu makale, sağlık teknolojilerinin sunduğu fırsatlar ve karşılaşılan zorlukları değerlendirerek, bu yeniliklerin sağlık hizmetleri üzerindeki etkilerini objektif bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Teknoloji ve sağlık alanındaki hızlı gelişmeler, hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Dijital sağlık uygulamaları, tele sağlık, yapay zeka destekli tanı sistemleri ve büyük veri analitiği, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırmaktadır. Bu teknolojiler, sağlık sektöründe daha verimli ve etkili çözümler sunarak hasta bakımını iyileştirmektedir. Geçmişte yapılan çalışmalar, teknolojinin sağlık hizmetlerinde nasıl kullanıldığını ve bu kullanımın sonuçlarını ortaya koymuştur. Örneğin, yapay zekanın radyoloji alanında tanı doğruluğunu artırdığı, tele sağlık uygulamalarının kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırdığı ve büyük veri analitiğinin hastalıkların erken teşhisinde önemli rol oynadığı tespit edilmiştir. Buna ek olarak bir araştırma, yapay zeka tabanlı görüntü analiz sistemlerinin, doktorlara kıyasla belirli hastalıkların teşhisinde daha yüksek doğruluk oranlarına sahip olduğunu göstermiştir. Başka bir çalışma, tele sağlık hizmetlerinin, özellikle pandemi döneminde, sağlık hizmetlerine erişimi nasıl artırdığını ve hasta memnuniyetini nasıl iyileştirdiğini incelemiştir. Yani araştırmalar, yapay zekanın teşhis ve tedavi süreçlerinde doğruluğu ve hızı artırdığını göstermektedir. Ayrıca, büyük veri analitiğinin kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarında ve halk sağlığı politikalarının geliştirilmesinde önemli katkılar sağladığı belirlenmiştir. Bulgular, teknolojinin sağlık sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırabileceğini göstermektedir. Ancak, bu teknolojilerin entegrasyonunda bazı zorluklar ve etik sorunlar da mevcuttur. Örneğin, veri gizliliği ve güvenliği konuları, yapay zeka sistemlerinin eğitiminde kullanılan verilerin doğruluğu ve çeşitliliği gibi konular önem arz etmektedir. Teknolojik yeniliklerin uygulanması, sağlık hizmetlerinde eşitlik ve erişilebilirlik açısından önemli faydalar sağlarken, aynı zamanda etik sorumluluklar da getirmektedir. Sağlık verilerinin güvenliği, hasta mahremiyeti ve adil erişim gibi konular, teknolojik ilerlemelerin pratik uygulamaları sırasında dikkatle ele alınmalıdır. Son olarak gelecekteki araştırmalar, sağlık teknolojilerinin daha geniş ve kapsayıcı bir şekilde uygulanmasını desteklemelidir. Özellikle veri güvenliği, etik sorumluluklar ve hasta mahremiyeti konularına odaklanılmalı ve bu alanlarda kapsamlı rehberlikler geliştirilmelidir. Ayrıca, sağlık profesyonellerinin teknoloji kullanımına yönelik eğitimleri artırılmalı ve yeniliklerin pratik uygulamalara entegrasyonu sağlanmalıdır. Referanslar Impact Networking. (t.y). 5 Examples of Smart Technology in Healthcare. Alındığı Kaynak: https://www.impactmybiz.com/blog/smart-technology-in-healthcare/ Health Smart Technologies. (t.y). Alındığı Kaynak: https://healthsmarttech.com/ Global TeleHealth Network. (t.y). Mission & Scope of Work. Alındığı Kaynak: https://www.globaltelenet.org/mission-scope-of-work-1 Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Teknoloji Sanat Dünyasini Nasil Değiştirdi?

    Önceki Sonraki Teknoloji Sanat Dünyasini Nasil Değiştirdi? 14.07.24 Yazar: Rüyal Turunç Teknoloji, dijital sanat, üç boyutlu baskı, sanal gerçeklik ve yapay zeka sanatı gibi yeni sanat dallarının ortaya çıkmasına ve sanatın küresel kitlelere daha erişilebilir hale gelmesine olanak sağlamıştır. Hayatımızda oldukça büyük bir rol alan teknoloji geçmişten günümüze sanat dünyasında nasıl değişikliklere sebep oldu? Sanatçı ve sanatseverlerin deneyimleri teknoloji ile ne gibi değişikliklere uğradı? Bu makale teknolojinin sanatsal yaratıcılık, sanatın üretim ve tüketim aşamaları, sanatın erişilebilirliği üzerine etkilerini inceler. Teknolojinin gelişmesiyle birçok diğer alanda olduğu gibi sanatta da dijital araçlara yönelim çoğaldı. Bunun sonucunda da dijital sanat, üç boyutlu baskı, sanal gerçeklik ve yapay zeka sanatı gibi teknoloji ve sanatın bir arada kullanıldığı yeni sanat dalları türedi. Birçok araştırmaya göre teknoloji, sanata erişilebilirliğin artması, sanat ufkunun genişlemesi ve dünyanın dört bir yanından insanların çeşitli sanat deneyimleri edinmeleri konusunda başarıya ulaştı. Sanatın Üretim Aşaması Sanatçıların dijital araçlara yönelmesiyle sanatın üretim aşaması köklü değişikliklere uğradı. Dijital sanatla grafik tasarım yazılımları ve bilgisayar programları kullanan sanatçılar geleneksel tekniklerle ulaşmanın mümkün olmadığı sanat biçimlerini deneyimleme fırsatı buldu. İlk defa Dr. Kodama tarafından 1981 yıllarında geliştirilen üç boyutlu baskı makinesi gibi teknolojik araçlar sayesinde karmaşık şekil ve desenleri fiziksel olarak üretebilmek mümkün hale geldi. Yapay zeka sanatta ilk kez Harold Cohen’in 1960’lı yılların sonlarında geliştirdiği AARON adlı programla kullanıldı. Sanatçılar yapay zekanın makine öğrenme algoritmalarını kullanarak sanat eserleri üretebilmeye başladı. Ayrıca sanal gerçeklik gibi fizik kurallarının göz ardı edilebildiği ortamlar sayesinde sanatçılar hayal güçlerini serbest bırakabildiği tasarımlar üretebilmeye başladı. Bunların yanı sıra teknolojik araçların sanat üretiminde kullanılabilmesi sayesinde isteyen herkes fazladan ekipman ihtiyacı duymadan kolaylıkla sanat icra edebilmeye başladı. Sanatın Erişilebilirliği Teknoloji sayesinde internet ve sosyal medya yoluyla paylaşılan eserleri saniyeler içerisinde küresel kitlelere ulaştırabilmek mümkün hale geldi. Aynı zamanda sanal gerçeklikle birlikte sanal müze turları ve sergiler düzenlenerek dünyanın dört bir yanındaki sanat eserlerine erişim kolaylaştırıldı. Sanat eserlerine olan erişimin artmasıyla sanat ile ilgili bilgi edinmek kolaylaştı. Bu sayede sanat icra etmeyi öğrenmek eskisinden daha kolay bir hale geldi. Sanatın Tüketim Aşaması Teknoloji ve sanatın birlikte kullanıldığı sanat tüketiciye geleneksel yöntemlerle icra edilen sanattan çok daha farklı bir deneyim sunmaktadır. Örneğin fizik kurallarına bağlı olmayan sanal gerçeklik sayesinde insanların fiziksel alemde sahip olamayacağı deneyimler edinmelerine olanak sağlandı. Sanal turun ilk örneği 1994’te yapılmıştı ve İngiltere’deki Dudly kalesinin 1550’lerdeki üç boyutlu gezisini içermekteydi. Yapay zekanın sanatın analizinde kullanılmaya başlamasıyla da sanat eserlerinin anlamları daha iyi kavranmaya başlandı. Bu makale halihazırda bulunan araştırmaların incelenmesi ve yapılan literatür taramalarıyla edinilen bilgilere dayanılarak yazılmıştır. Teknoloji sayesinde sanat hem sanatçı hem de sanatseverlere geleneksel yöntemlerle edinemeyecekleri deneyimler sunmaya başladı. Sanatın yaratımından tüketimine kadar tüm aşamaları teknolojiden büyük ölçüde etkilendi. Bütün bu verilerin yanında teknoloji ve sanatın birleştiği noktalarda tartışmalı bazı konular da yok değil. Örneğin Pinot’s Palette Naperville tarafından yazılan Art and Technology makalesinde teknolojinin sanata yeni yaratıcılıklar kazandırdığı söylenirken ArtThou'da yazılan The Impact Of Technology On Art makalesinde teknolojik kapasitenin çoğalmasıyla yaratıcılığın köreldiği görüşü öne sürülmüştür. Aynı şekilde sanatta yapay zekanın kullanımıyla ilgili de farklı görüşler mevcut. Kimileri yapay zeka sayesinde orijinal sanat eserleri üretilebildiğini düşünürken kimileri ise yapay zekayla üretilen sanatın özgün olmadığını ve sadece teknolojik bir gelişme olarak görülmesi gerektiğini savunuyor. Teknoloji sanatın evrimleşmesini sağlamıştır. Teknolojiyle sanatta yeni çalışma şekilleri türemiş ve sanatın tüketim deneyimlerinde köklü değişimler elde edilmiştir. Bununla beraber özgünlük ve sanatsal yaratıcılık ile ilgili tartışmalar ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak teknolojinin sanatı dönüştürüp geliştirdiği yadsınamaz. Sanatçıları olduğu kadar sanatseverleri de bir o kadar etkileyen teknolojik gelişmelerle yeni sanat dalları türemeye devam etmektedir. Ancak teknolojinin sanatsal yaratıcılık üzerine olan etkisi ve sanatın özgünlüğü gibi konularda bir görüş birliğine varılmamıştır. Teknoloji özgünlüğü her ne kadar köreltse de yaratıcılığı ise geliştirir. Teknolojinin sanat üzerinde yarattığı bu tür tartışmaya açık konuları daha iyi anlayabilmek için daha fazla sanatseverin görüşüne gereksinim vardır. Referanslar ArtThou. (2017 March 1). The impact of technology on art. ArtThou. https://www.artthou.co.uk/editorial/technology-on-art Pinot’s Palette Naperville. (2023 April 27). Art and technology: How technology is changing the art world. Pinot’s Palette. https://www.pinotspalette.com/naperville/blog/creative-life/-pinotspalettenaperville-art-and-technology-how-technology-is-changing-the-art-world 1605 Collective. (2023 April 6). Impact of digital technology on art. 1605 Collective. https://1605collective.com/blogs/blogposts/impact-of-digital-technology-on-art TSKB. (2024 Nisan 5). Yapay zekâ ve sanat: Yeni bir yaratıcılık dönemi. TSKB. https://www.tskb.com.tr/blog/genel/yapay-zeka-ve-sanat-yeni-bir-yaraticilik-donemi 3D Baskı Al. (2024 Ocak 9). 3D yazdırma teknolojilerinin tarihi üzerine. https://3dbaskial.com/3d-yazdirma-teknolojilerinin-tarihi-uzerine/ TSKB. (2024 Nisan 5). Yapay zeka ve sanat: Yeni bir yaratıcılık dönemi. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası. https://www.tskb.com.tr/blog/genel/yapay-zeka-ve-sanat-yeni-bir-yaraticilik-donemi#:~:text=Yapay%20zek%C3%A2%20ile%20yap%C4%B1lan%20ilk,geli%C5%9Ftirilen%20AARON%20adl%C4%B1%20programla%20ba%C5%9Flad%C4%B1 HistoryofInformation.com. (2024 Mayıs 23). The First Use of Virtual Reality in a Museum or Archeological Context. History of Information. https://www.historyofinformation.com/detail.php?id=4082 Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri

    Önceki Sonraki VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri 29.08.24 Yazar: Gamze Değirmen Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Dijital sanat nedir? Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dijital sanat da sürekli evrim geçirmektedir. Bu evrimin en farklı yönlerinden biri de Sanal Gerçeklik (VR) teknolojisidir. VR, sanatçılara izleyiciyi tamamen yeni bir dünyaya taşıma imkanı tanır. Geleneksel sanat eserleri genellikle düz bir yüzey üzerinde görülürken, VR sayesinde izleyici, eserin içinde gezinebilir, etkileşimde bulunabilir ve eseri farklı perspektiflerden deneyimleyebilir. Son zamanlarda VR teknolojisiyle hazırlanan bir müze bile bulunmaktadır. Müzenin kendisi ve müzenin içerdiği eserlerin tamamı VR teknolojisi ile hazırlandığında dolayı oldukça yenilikçi bir sanat deneyimi sunmaktadır. VR Sanatının, sanat, teknoloji ve medyaya ne tür etkileri vardır? Önceki yapılan çalışmalardan birisine göre, VR sanatında iki ana stil grubu vardır: canlı performans sanatçıları ve sergi sanatçıları. Medya aracılığıyla, canlı performans sanatçıları izleyici tepkilerini göremediklerinden, performanslarının izleyiciler tarafından tam olarak anlaşılması zordur; bu sorun, VR cihazlarının yaygınlaşmasıyla aşılabilmektedir. Sergi sanatçılarının eserleri ise medyada dijital olarak sergilendiği için yalnızca sanal dünyada kalır, bu da fiziksel sergilerde VR cihazlarının kullanılmasıyla dengelenebilmektedir.[1] Bu sanatın medyada paylaşılması, medyanın kişilere çoklu içerik sunmasına katkı sağlayıp aynı zamanda da medyanın da gelişmesinde ciddi bir rol oynamaktadır. Medya teknolojisi ve sanal gerçeklik (VR) sanatı, günümüz kültürünü ve iletişimini büyük ölçüde değiştirdi. Medya teknolojileri, toplumsal yapılar ve kültürel yapılar üzerinde büyük etkiler yaratarak toplumsal değişimlere katkıda bulunmaktadır (Crowley & Heyer, 2003; Hall, 1997). Mesela, televizyon, internet ve sosyal medya gibi teknolojiler, nasıl iletişim kurduğumuzu ve toplumsal ilişkilerimizi nasıl kurup yönettiğimiz gibi konular açısından büyük bir şekilde değiştirdiğini söyleyebiliriz. Sanal gerçeklik (VR) sanatı ise sanat dünyasında devrim yaratarak izleyicilere daha farklı ve etkileyici deneyimler sunuyor. VR sayesinde, sanatçılar izleyicileri tamamen yeni dünyalara götürebiliyor ve sanatı daha önce hiç olmadığı kadar yakından deneyimlemelerini sağlıyor (Slater, 2009; Haynes, 2019). Artık bir sanat sergisine sadece izleyici olarak değil, o dünyanın içinde yer alan bir katılımcıymış gibi dahil olabiliyoruz. Gelecekte VR teknolojisinin sanatı ve kültürü nasıl şekillendireceği merak konusu. Teknoloji hızla ilerliyor ve bu sanat ve kültür üzerinde nasıl bir etkisi olacağını da değiştirebilir. Gelecekte, bu gelişmeler sanat ve kültürü bambaşka şekillerde etkileyebilir (Young, 2021; Roberts, 2020). VR’ın sanat alanında yaratacağı yenilikler, bizleri yeni ve heyecan verici deneyimlerle buluşturabilir. Medya teknolojisi ve VR sanatı araştırmalarında genellikle literatür taraması, kavramsal analiz, vaka çalışmaları, deneyler ve anketler kullanılır. Bu yöntemler, konunun geçmişini, teorik çerçevesini, özel örneklerini ve kullanıcı deneyimlerini anlamayı sağlar. Bu şekilde, medya ve VR sanatının etkileri daha iyi anlaşılır. Bu şekilde ulaşılan sonuçlar ile ise araştırma kağıtları, makaleler, kitaplar yazılarak araştırmaları derinleştirmek için daha fazla kaynak olmasına katkı sunarlar. Yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre, VR teknolojisi ile yapılan sanat oldukça yenilikçidir ve gelecekte teknolojinin daha da gelişmesiyle birlikte, sanatın etkileşimli ve deneyimsel boyutları daha da genişleyerek, izleyicilere daha derin ve çeşitli deneyimler sunma potansiyeline sahiptir. Medya için ise düşünceler hemen hemen aynıdır. Bu tür sanatların veya geleneksel sanatların çoğunun paylaşılıp ün salıp tanınıp bilinmesinin nedenlerinden birisi de medyadır. Medyanın bu şekilde çeşitli içerik sunuyor olması da hem içerik üreticileri hem medya kullanıcıları hem de medyanın kendisi için oldukça iyi bir şeydir. Referanslar [1] https://koreascience.kr/article/JAKO202006354026503.page [2] Stuart Hall "The Media and Modernity" [3] David Crowley & Paul Heyer "Media Technology and Society" [4] Mel Slater "Virtual Reality Art" [5] Caroline H. Haynes "Immersive Virtual Reality" [6] Simon Young "The Future of Virtual Reality" [7] Kirsten L. Roberts "Media Technologies and Society” Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

  • Teknolojinin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Önceki Sonraki Teknolojinin Ülke Ekonomisindeki Yeri 20.05.24 Yazar: Nursima Çalış Yeni dünya ülkelerinin ekonomilerini büyütmek için yaptığı yatırımlar ve bu yatırımlar arasında teknolojinin yeri - ABD ve Çin arasındaki AI savaşı Bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminde önemli rol oynayan ve ülkelerin en çok yatırım yaptığı alanlar genellikle sağlık,teknoloji,eğitim,tarım,sanayi ve turizm gibi alanlardır.özellikle ülkelerin teknoljik gelişmelere ve yapay zekaya AI yaptığı yatırımlar her geçen gün artmaktadır. Teknolojik gelişmenin önemini ve uzun dönemde ekonomiye katkısını savunan Schumpeter, kapitalist sistemde uzun konjonktür dalgaları olduğu görüşünü benimsemiş ve kapitalist sistemin buhran evresinden çıkarak yeniden canlanma evresine geçişinin teknolojik yeniliklerle (inovasyon) gerçekleştiğini belirtmiştir.Kovid19 ile hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen yapay zeka bugün bir çok ülke tarafından öncü yatırım halini almış durumda .Yapılan çalışmaların hızına ve değişimine ayak uydurmaya çalışan ülkeler,yatırımları sadece kendi ülke sınırları içinde değil, potansiyel gördükleri yabancı ülkelere de yatırım yapmaktalar. Son yıllarda Çin, Kanada ve Fransa gibi ülkelerin yapay zekâ alanında yaptığı yatırımlar ve yatırımları sonucu elde ettikleri başarılar teknolojinin ekonominin merkezi konumunda olduğunu anlamamız için yeterli bir kanıt niteliğindedir.Bu alandaki en büyük yatırımı yapan dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin, yapay zeka teknolojilerinde 2017’de 12 milyar dolar yatırım yaparak,2030’da 150 milyar dolar değerinde bir yapay zeka endüstrisi ve ilgili sektörlerle beraber ise değeri 1.4 trilyon doları bulan bir endüstri hedeflemekte.Pekin yönetimi 2017’de Yeni Nesil Yapay Zeka Geliştirme Planı’nı duyurmuştu. Yapay zekada 2025’e kadar küresel lider olmayı amaçlayan Çin, 2030’de bu alanda inovasyon için ana merkez haline gelmek istemektedir. Çin’in yapay zeka alanındaki akademik araştırmalarda en fazla atıf alan araştırma sayısı bakımından ABD'yi geride bırakma ihtimali dikkatleri üzerine çekmektedir. ABD OpenAI gibi büyük kuruluşlara sahip olması onu yapay zeka konusunda iyi bir noktaya yerleştirmektedir ancak Çinin yapay zekayı günlük hayatta uyarlama politikası ile alışveriş merkezleri, restoranlar, kafeler gibi bir çok yerde yapay zekayı görmemiz mümkün bu da Çini ekonomik anlamda bir adım öne taşımaktadır. Hata yapma oranının düşmesinden ,işleri daha hızlı ve kolay şekilde gerçekleştirmesinden kaynaklı yapay zeka araçları çeşitli sektörlerde insan yerini alabilecek konumdadır Yapay zekanın birçok sektörde kullanılacağı gerçeği bazı meslek gruplarının yok olmasına neden olabilir. Bu da ileriki zamanlarda işsizlik oranında artış olarak gözlemlenebilir. Sonuç olarak yapay zeka çok hızlı bir şekilde büyümeye devam etmekte, yapay zeka evreni içinde yer almayan ülkeler gelecek zamanda ekonomik ve sosyal anlamda büyük sorunlarla karşılaşacak gibi görünmektedir. Referanslar Istanbul Ticaret Gazetesi. (t.y.). Dünya stratejisini yapay zeka üzerine kuruyor. Erişim adresi: https://istanbulticaretgazetesi.com/tr/dunya-stratejisini-yapay-zeka-uzerine-kuruyor Journal of Emerging Economies and Policy. (2022). Erişim adresi: http://dergipark.org.tr Author. (2024, Ocak 8). In the race for AI supremacy, China and the US are travelling on entirely different tracks. The Guardian . Erişim adresi: https://www.theguardian.com/world/2024/jan/09/in-the-race-for-ai-supremacy-china-and-the-us-are-travelling-on-entirely-different-tracks Gartner. (2023, Kasım 9). Invest Implications: Forecast Analysis: Artificial Intelligence Software, 2023-2027, Worldwide. Erişim adresi: https://www.gartner.com/en/documents/4925331 Son Yayınlar 02.09.24 Dijital Dünyada Kesintiler: Instagram’ın Kapatılmasının Etkileri Bu makale, Instagram’ın Türkiye’de geçici olarak kapatılmasının içerik üreticileri, izleyiciler ve dijital pazarlama üzerinde yarattığı etkileri inceliyor. Sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, özellikle içerik üreticileri için ciddi gelir kayıplarına ve kullanıcı davranışlarında önemli değişikliklere yol açtığı vurgulanmaktadır. Daha Fazla 31.08.24 AARON: Yapay Zekanın Sanat Serüveni Yapay zeka sanatta ilk kez kim tarafından kullanıldı? Ne zaman kullanılmaya başladı? AARON'un tarihi nasıl ilerledi? Daha Fazla 29.08.24 VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 25.08.24 Fiziksel Paranın Sanal Paraya Dönüşümü Fiziksel paradan sanal paraya geçiş süreci, teknolojik gelişmelerle birlikte hız kazanmış ve kripto paralar, hem ödeme hem de yatırım aracı olarak giderek daha fazla hayatımıza dahil olmaktadır. Gelecekte, sanal paraların daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 09.08.24 Teknolojinin Öğrencilerin Eğitim Platformlarını Terk Etmesindeki Etkisi ve Nedenleri Eğitim ve teknoloji, özellikle çevrimiçi öğrenmenin yaygınlaşmasıyla, birbirleri üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, teknolojinin erişim kolaylığı, teknik sorunlar ve dijital etkileşimlerin, öğrencilerin çevrimiçi öğrenme deneyimlerini ve topluluklardan ayrılma kararlarını nasıl şekillendirdiği incelenmektedir. Daha Fazla

Öne Çıkanlar

bottom of page