Arama Sonuçları
Boş arama ile 176 sonuç bulundu
- 500 | TechMakale
Time Out This page isn’t available right now. But we’re working on a fix, ASAP. Try again soon. Go Back
- 500 | TechMakale
Time Out This page isn’t available right now. But we’re working on a fix, ASAP. Try again soon. Go Back
- 500 | TechMakale
Time Out This page isn’t available right now. But we’re working on a fix, ASAP. Try again soon. Go Back
- 500 | TechMakale
Time Out This page isn’t available right now. But we’re working on a fix, ASAP. Try again soon. Go Back
- Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor?
Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? 27.06.24 Yazar: Neris Öncü Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Bu makalede, yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl etkilediğini ve gelecekte ne gibi dönüşümler getirebileceğini inceleyeceğiz. Yapay zekanın tıp alanında çığır açan gelişmelere yol açtığı ve tanıdan tedaviye kadar geniş bir yelpazede uygulamaya sahip olduğu bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğünü ve bu dönüşümün hastalar, doktorlar ve sağlık sistemleri için ne gibi anlamlar taşıdığını derinlemesine analiz etmektir. Sağlık hizmetleri, sürekli gelişen ve değişen karmaşık bir sistemdir. Yapay zeka sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir, etkili ve kişiselleştirilmiş hale gelmesine yardımcı olma potansiyeline sahiptir. Yapay zeka algoritmaları, insan uzmanlardan daha hızlı ve daha doğru bir şekilde büyük miktarda veriyi analiz edebilir ve bu da doktorlara daha iyi karar vermede yardımcı olabilir. [1] Yapay zekanın sağlık hizmetlerindeki kullanımı ile ilgili çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Bir çalışmada, yapay zekanın radyoloji görüntülerini analiz ederek kanser gibi hastalıkları erken evrede tespit edebildiği gösterilmiştir. Başka bir çalışmada ise, yapay zeka destekli chatbotların hastaların semptomlarını değerlendirmede ve temel sağlık bilgisi sağlamada etkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, yapay zekanın genetik verilerin analizinde önemli rol oynadığı ve kişiselleştirilmiş tedavi planlarının geliştirilmesine imkan tanıdığı vurgulanmıştır. [2] Bunlara ek olarak Covid-19 döneminde Güney Kore normalde tasarlanması aylar süren test kitlerini yapay zeka yardımında bir kaç hafta içinde hazırlamayı başarmıştır. Bu yöntemle çok fazla insana koronavirüs testi yapan Güney Kore, enfekte olmuş insanları izole etmek konusunda erken davranma imkanına kavuşmuş oldu. Aynı şekilde Çin akciğer kanserini teşhis etmekte kullanılan yapay zeka uygulamalarını revize ederek binlerce koronavirüs şüphesi taşıyan vakanın tespiti için kullandı. YZ algoritmaları, cilt kanseri, meme kanseri ve diyabet gibi hastalıkları insan uzmanlardan daha yüksek doğrulukla teşhis edebilir (Ultralytics, 2024). Birçok araştırma, yapay zekanın özellikle tıbbi görüntülerin analizinde üstün performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. YZ, her hastanın bireysel özelliklerine göre özel tedavi planları oluşturmak için kullanılabilir (Webtures, 2024). Genetik verilerin ve hasta geçmişinin analiz edilmesiyle, hastalara daha uygun ve etkili tedavi yöntemleri sunulabilir. YZ, yeni ilaç ve tedavilerin keşfedilmesini ve geliştirilmesini hızlandırmak için kullanılabilir (Oracle, 2021). Yapay zeka algoritmaları, büyük veri setlerini analiz ederek potansiyel ilaç adaylarını belirleyebilir ve klinik deney süreçlerini optimize edebilir. YZ, robotik cerrahi sistemlerinin kontrolünü daha da geliştirmek ve cerrahi prosedürlerin otomasyonunu artırmak için kullanılabilir (Dergipark, 2022). Bu, cerrahların daha hassas ve güvenli operasyonlar gerçekleştirmesine olanak tanır. Sanal asistanlar, hastalara tıbbi bilgi ve destek sağlayarak sağlık hizmetlerine erişimi artırabilir (Trdizin, 2022). Yapay zeka destekli chatbotlar, hastaların ilk değerlendirmelerinde ve basit tıbbi sorularına cevap vermede etkili olabilir. Bu çalışma, yapay zekanın sağlık hizmetlerine etkilerini inceleyen literatürdeki güncel araştırmaları kapsamlı bir şekilde gözden geçirmiştir. Veri toplama için, sağlık ve teknoloji alanındaki güvenilir çevrimiçi kaynaklar kullanılmıştır. Elde edilen bilgiler, tematik analiz yöntemiyle incelenmiş ve sentezlenmiştir. · Yapay zeka algoritmaları, radyoloji görüntülerini ve diğer tıbbi verileri analiz ederek hastalıkları erken evrede tespit edebilmektedir. Bu şekilde hastaların tedavisinin hastalık ilerlemeden daha kolay bir şekilde yapılması amaçlanmaktadır. [2] · Yapay zeka, genetik veriler ve hasta geçmişi gibi bilgileri kullanarak kişiye özel tedavi planları oluşturabilmektedir. Bu şekilde klasikleşmiş tedavi yöntemleri yerine kişiye özel yapılan tedavilerin daha olumlu sonuçlar verdiği görülmüştür. [2] · Yapay zeka, sağlık kayıtlarının dijitalleştirilmesi ve yönetiminde önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Bu şekilde sağlık hizmetine erişemeyen insanlar için avantaj ve sağlıkta eşitlik sağlanmış oldu. [3] · Yapay zeka destekli chatbotlar ve sanal asistanlar, hastaların ilk değerlendirmelerinde ve basit sorgulamalarda doktorların iş yükünü azaltmaktadır. [2] · Yapay zeka, salgın hastalıkların tahmin edilmesi ve kontrol edilmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu şekilde alınacak önlemler olası can kayıplarının azaltılmasında yardımcı olmuştur.[4] Yapay zeka, sağlık hizmetlerinde önemli dönüşümler yaratmaktadır. Hastalıkların erken teşhisi, kişiselleştirilmiş tedavi planları, sağlık kayıtlarının yönetimi gibi alanlarda sağladığı faydalar, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve verimliliğini artırmaktadır. Ayrıca, salgın hastalıkların kontrolü gibi kritik konularda da yapay zekanın katkısı büyüktür. Yapay zekanın sağlık hizmetlerinde kullanımıyla ilgili bazı etik kaygılar ve zorluklar da vardır. Bu kaygılar arasında veri gizliliği, algoritmik önyargı ve işgücü yerinden edilmesi yer almaktadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için sağlam yasal çerçeveler ve etik ilkeler oluşturulması önemlidir. [5] Yapay zeka, sağlık hizmetlerinde giderek daha fazla kullanım alanı bulmaktadır. Hastalıkların erken teşhisi, kişiselleştirilmiş tedavi planları, sağlık kayıtlarının yönetimi, sağlık hizmetlerinin verimliliği ve salgın hastalıkların kontrolü gibi alanlarda önemli faydalar sağlamaktadır.Gelecekte, yapay zekanın sağlık hizmetlerindeki kullanımının daha da yaygınlaşması ve çeşitlenmesi beklenmektedir. Ancak, etik ve güvenlik sorunlarının da titizlikle ele alınması gerekmektedir. Sağlık profesyonelleri, politika yapıcılar ve teknoloji uzmanlarının işbirliği, yapay zekanın sağlık alanındaki potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayacaktır. Referanslar [1] Ultralytics (2024, Ocak 22).“Sağlık Hizmetlerinde Yapay Zekanın En Önemli 10 Faydası” [2] Webtures (2024, Mart 26). “Sağlık Sektöründe Yapay Zeka Uygulamaları Raporu” [3] Oracle (2021, Şubat 22).”Sağlık Hizmetlerinde Yapay Zeka (AI)” [4] Dergipark (2022, Nisan 9). “Yapay Zekanın Sağlık Alanında Kullanımı: Nitel Bir Araştırma” [5] Trdizin (2022, Haziran 2). “Sağlıkta Yapay Zekanın Kullanımı Ve Etik Sorunlar” [6] Linkedin (2023, Eylül 17). “Yapay zeka ve sağlık: Geleceğin Tıbbında Dijital Dönüşüm” [7] Fikirturu (2020, Nisan 16). “Yapay Zeka Covid-19 Mücadelesinin Neresinde?” Teknoloji ve Sağlık Son Yazılar 28.01.25 Yapay Zeka İle Covid-19 Sonrası Ruh Sağlığı Destek Si̇stemleri COVID-19 sonrası dönemde, yapay zeka destekli ruh sağlığı sistemleri bireylere kişiselleştirilmiş ve erişilebilir destek sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak, veri güvenliği, etik sorunlar ve dijital okuryazarlık gibi zorluklar, bu sistemlerin yaygın kullanımını engelleyebilir. Daha Fazla 18.11.24 Yapay Zeka ve Hastalık Teşhisi Yapay zeka, hastalık tespitinde önemli bir devrim yaratmaktadır. Bu teknoloji, hastalıkların erken teşhisini sağlamakta, tanı süreçlerini hızlandırmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaktadır. Daha Fazla 13.10.24 Yapay Zeka İle Pandemi Yönetimi Yapay zeka, pandemi yönetiminde salgınların yayılmasını öngörme, sağlık sistemlerini optimize etme ve aşı geliştirme süreçlerini hızlandırma konularında önemli katkılar sağlar. Bu teknoloji, sağlık krizlerine karşı daha hızlı ve etkili çözümler sunarak hem mevcut hem de gelecekteki salgınları yönetmede kritik bir rol oynar. Daha Fazla 27.08.24 Yapay Zekanın İnsan Zekasına Psikoterapotik Yaklaşımı Yapay zeka, psikoloji alanında bilişsel modelleme, duygu algılama ve davranış modellemesi gibi konularda yeni fırsatlar sunarken, etik ve pratik sonuçlar göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu teknolojinin, insan zihni ve davranışlarını anlamada devrim niteliğinde ilerlemelere yol açacağı öngörülmektedir. Daha Fazla 13.07.24 Teknoloji ve Yapay Zekanın Diyabet Üzerindeki Olumlu Etkisi Yapay zeka destekli sistemler ve mobil uygulamalar, diyabet hastalarının glikoz seviyelerini izlemeyi ve yönetmeyi kolaylaştırarak kişiselleştirilmiş tedavi imkanı sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve diyabet yönetimini daha etkin hale getirmeyi amaçlamaktadır. Daha Fazla 27.06.24 Teknoloji Ve Yapay Zeka Sağlık Hizmetlerini Nasil Etkiliyor? Yapay zekanın sağlık hizmetlerini nasıl dönüştürdüğü ve teşhis, tedavi, ilaç geliştirme gibi alanlardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, etik ve güvenlik sorunlarına dikkat çekilmiştir. Daha Fazla 17.05.24 Teknoloji ve Sağlık'a Giriş Son yıllarda hızla gelişen teknolojiler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artırarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Daha Fazla
- Teknoloji ve Eğitim | TechMakale
Teknoloji ve Eğitim kategorisi, eğitim sektöründeki teknolojik yenilikleri ve dijital öğrenme araçlarının rolünü ele almaktadır. Bu kategori altında, eğitimdeki en son teknolojik gelişmeleri ve öğrenme deneyimlerini keşfedebilirsiniz. Teknoloji ve Eğitim Teknoloji ve Eğitim kategorisi, eğitim sektöründeki teknolojik yenilikleri ve dijital öğrenme araçlarının rolünü ele almaktadır. Bu kategori altında, eğitimdeki en son teknolojik gelişmeleri ve öğrenme deneyimlerini keşfedebilirsiniz.
- DİLİ KORUMADA YAPAY ZEKA : DİL MİRASININ KORUNMASI
Yapay zeka, nesli tükenmekte olan dillerin korunması ve canlandırılmasında yeni ufuklar açıyor. Bu makale, AI'nin dil mirasını korumadaki rollerini, mevcut başarılarını ve gelecek vaatlerini detaylı bir şekilde inceliyor. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala DİLİ KORUMADA YAPAY ZEKA : DİL MİRASININ KORUNMASI 21 Haziran 2024 Yazar: Merve Baran Yapay zeka, nesli tükenmekte olan dillerin korunması ve canlandırılmasında yeni ufuklar açıyor. Bu makale, AI'nin dil mirasını korumadaki rollerini, mevcut başarılarını ve gelecek vaatlerini detaylı bir şekilde inceliyor. Hızla küreselleşen dünyamızda dil çeşitliliği tehdit altında, birçok dil endişe verici bir hızla yok oluyor. Yapay zeka (AI), nesli tükenmekte olan bu dilleri korumak için yenilikçi çözümler sunarak bir umut ışığı sunuyor. Bu makale, yapay zekanın dil mirasının korunmasındaki rolünü ele alıyor, mevcut uygulamalarını ve gelecekteki potansiyel gelişmeleri değerlendiriyor. UNESCO'ya göre şu anda 2.500'den fazla dil tehlike altında. Bu dillerin kaybı, kelimelerin yok olmasından daha fazlası anlamına gelir; kültürün, tarihin ve kimliğin kaybını temsil eder. Yapay zeka teknolojileri, bu dillerin belgelenmesini ve yeniden canlandırılmasını kolaylaştırarak bu kayıpla mücadele etme vaadini taşıyor. Araştırmalar yapay zekanın dilin korunmasında önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Google'ın yapay zekası tarafından desteklenen Tehlike Altındaki Diller Projesi, dilsel dokümantasyonda küresel işbirliği için bir platform sunmaktadır (Austin ve Sallabank, 2014). Ayrıca Rosetta Projesi, verimli veri işleme ve koruma için yapay zekadan yararlanarak insan dillerinden oluşan kapsamlı bir dijital kütüphane oluşturmayı hedefliyor. Bu girişimler, yapay zekanın dil belgelendirmesinde insan çabalarını destekleme ve geliştirme potansiyelini vurgulamaktadır. Yapay zekanın bu alandaki öncü uygulamalarından biri, dilsel verileri işlemek ve analiz etmek için makine öğrenimi algoritmalarının kullanılmasıdır. Littell ve ark. (2017), ciddi derecede az belgelenmiş dillerin fonetik ve gramer yapılarını minimum verilerden öğrenebilen sinir ağı modellerinin geliştirilmesini tartışmaktadır. Bu, kapsamlı yazılı kayıtlara sahip olmayan ve öncelikli olarak sözlü geleneklere dayanan diller için özellikle değerlidir. Ayrıca yapay zekanın etkisi, nesli tükenmekte olan dillere uygun dil öğrenme uygulamaları ve kaynaklarının geliştirilmesine yardımcı olduğu eğitim uygulamalarına da uzanıyor. Kornai (2013), dillerin dijital canlılığını araştırıyor ve yapay zeka destekli platformların bir dilin çevrimiçi varlığını ve kullanımını önemli ölçüde artırabileceğini ve böylece hayatta kalma şansını artırabileceğini gösteriyor. Bu makale, mevcut literatürün nitel bir incelemesinden ve dilin korunmasında yapay zeka uygulamalarına odaklanan vaka çalışmalarından yararlanmaktadır. Bu teknolojilerin etkinliğini, nesli tükenmekte olan dillerin transkripsiyonuna, çevirisine, analizine ve eğitimsel erişilebilirliğine olan katkıları aracılığıyla değerlendirir. Yapay zeka, dilin korunmasına ilişkin birçok önemli alanda umut verici sonuçlar verdi: Dokümantasyon : Otomatik transkripsiyon araçları ve akıllı veritabanları, az sayıda akıcı konuşmacının bulunduğu diller için çok önemli olan dil verilerinin hızlı bir şekilde belgelenmesini kolaylaştırır. Analiz: Yapay zeka algoritmaları dil kalıplarını analiz ederek dilbilimcilerin ve araştırmacıların geleneksel yöntemlere göre daha hızlı gramer ve sözlük geliştirmelerine yardımcı olur. Canlandırma: Vocdoni uygulaması gibi etkileşimli yapay zeka destekli dil öğrenme araçları, toplulukları, özellikle de genç üyeleri, atalarının dillerini öğrenmeye ve kullanmaya teşvik ediyor. Bununla birlikte, özellikle yapay zekanın incelikli kültürel bağlamları ve veri gizliliği ve yerli toplulukların fikri mülkiyet hakları gibi etik hususları ele almasında zorluklar devam etmektedir. Yapay zeka, insanoğlunun nesli tükenmekte olan dilleri belgeleme ve yeniden canlandırmaya yönelik çabalarını artıran araçlar sunarak, dil koruma alanında halihazırda önemli ilerlemeler kaydetti. Dönüştürücü olmakla birlikte, rolü kültürel hassasiyetler ve etik standartlar dikkate alınarak yönlendirilmelidir. Öneriler Gelişmiş İşbirliği: Yapay zeka teknoloji uzmanları, dilbilimciler ve yerel topluluklar arasındaki ortaklıkları güçlendirerek yapay zeka araçlarını kültürel nüanslara daha iyi saygı gösterecek ve yansıtacak şekilde özelleştirin. Etik Çerçeveler : Yapay zeka odaklı projelerde yer alan toplulukların haklarına ve mahremiyetine saygı göstererek verileri etik bir şekilde yönetmek için kapsamlı yönergeler geliştirin. Gelecek Beklentileri Dilin korunmasında yapay zekanın geleceği ümit vericidir. Yapay zekada beklenen ilerlemeler, dilin evrimini tahmin edebilen ve yeniden canlandırma çabalarına daha fazla yardımcı olabilecek öğretim yöntemleri ve materyallerinin oluşturulmasına yardımcı olabilen modellerin geliştirilmesine yol açabilir. Özetle yapay zeka dilsel yok oluşa karşı mücadelede güçlü bir aracı temsil ediyor. Etik uygulama ve sürekli teknolojik ilerlemeyle yapay zeka, insan kültürünün zengin dokusunu oluşturan dilsel çeşitliliğin korunmasına önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Bilinçli geliştirme ve uygulama sayesinde yapay zeka yalnızca belgelemeye yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında dillerin aktif olarak yeniden canlandırılmasını ve kalıcı olarak hayatta kalmasını da sağlıyor. Kaynakça Austin, P. K., & Sallabank, J. (2014). Endangered Languages: Beliefs and Ideologies in Language Documentation and Revitalization. Oxford University Press. Kornai, A. (2013). Digital Language Death. PLOS ONE, 8(10), e77056. doi:10.1371/journal.pone.0077056 Littell, P., Kazantseva, A., Kuhn, R., Pine, A., & Rudzicz, F. (2017). Indigenous language analysis using very limited resources: Computational expression of Inuktitut morphology. Proceedings of the First Workshop on Subword and Character Level Models in NLP, 1-11. Teknoloji ve Dil Son Yazılar 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla
- Duygular, Dilbilim ve Yapay Zekanın Etkileşimi: Anlayışlı Bir Yolculuk
Duyguların, dilbilimin ve yapay zekanın (AI) entegrasyonu, insan duygusal zekası ile makine öğrenimi arasındaki boşluğu kapatma yolunda hızla gelişen bir araştırma alanıdır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Duygular, Dilbilim ve Yapay Zekanın Etkileşimi: Anlayışlı Bir Yolculuk 3 Mayıs 2024 Yazar: Merve Baran Duyguların, dilbilimin ve yapay zekanın (AI) entegrasyonu, insan duygusal zekası ile makine öğrenimi arasındaki boşluğu kapatma yolunda hızla gelişen bir araştırma alanıdır. Bu makale, özellikle AI'nin dil analizi yoluyla insan duygularını nasıl yorumladığını ve buna nasıl tepki verdiğini kapsayan bu alanlar arasındaki karmaşık etkileşimi keşfetmektedir. Çalışma, mevcut araştırma durumunu, metodolojileri, bulguları ve sınırlamaları gözden geçirir ve duygusal olarak farkında olan AI sistemlerinin gelecekteki etkilerini tartışır. Bu keşif, AI teknolojisini insan duygusal durumlarına daha duyarlı ve hassas bir şekilde ilerletmek için hayati öneme sahiptir. Duygusal zeka, dilbilimsel karmaşıklık ve yapay zeka arasındaki yakınsama, teknoloji alanında benzersiz bir meydan okuma ve fırsat sunmaktadır. Bu deneme, AI sistemlerinin dil yoluyla insan duygularını nasıl yorumladığı ve taklit ettiği, bu alanda uygulanan metodolojiler, önemli bulgular ve bu tür ilerlemelerden kaynaklanan etik düşünceleri incelemektedir. Bu çalışma için araştırma metodolojisi, duyguların, dilbilimin ve yapay zekanın (AI) entegrasyonuna dair içgörüler elde etmek için sistematik bir literatür taraması kullanılarak nitel bir yaklaşımda temellendirilmiştir. Bu, akran değerlendirmesinden geçmiş akademik makaleler, teknik raporlar, endüstri analizleri ve ana metinlerin kapsamlı bir incelemesini içermiştir. AI sistemlerinin metin ve vokal girdiler aracılığıyla insan duygularını nasıl tanıdığı ve yorumladığına dair çalışmaları keşfetmek. Bu, algoritmik yaklaşımları, makine öğrenimi tekniklerini ve duygu tanıma konusunda yapılmış vaka çalışmalarını gözden geçirmeyi içermiştir. AI'da dilbilimin rolünü vurgulayan araştırmaları incelemek, özellikle AI sistemlerine insan dilinin nüanslarını ve karmaşıklıklarını anlamayı öğretmek. Bu, doğal dil işleme (NLP), semantik analiz ve empatik konuşma ajanlarının geliştirilmesi üzerine yapılan çalışmaları içermiştir. Duygu farkında olan AI sistemlerinin etik sonuçlarını incelemek, gizlilik endişeleri, veri güvenliği ve duygusal verilerin kötüye kullanılma potansiyeline odaklanmak. AI etiği, veri koruma ve insan hakları gibi disiplinlerarası alanlardan literatür, geniş toplumsal etkileri anlamak için gözden geçirilmiştir. Metodoloji, duygusal olarak zeki AI sistemlerinin mevcut durumu ve gelecek perspektiflerine kapsamlı bir bakış sunmak amacıyla tasarlanmıştır, teknolojik ilerlemeler ve etik düşünceler arasında dengeli bir perspektif sağlamaktadır. AI, insan duygularını tanımada önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Örneğin, Picard (2000), AI'nin dilbilimsel ipuçlarını ve vokal tonlamalarını analiz eden algoritmalar aracılığıyla konuşma ve metinden duyguları ayırt edebileceğini göstermiştir. Bu ilerlemeler, müşteri hizmetleri botları, terapötik yardımcılar ve etkileşimli öğrenme araçları gibi uygulamalar için hayati öneme sahiptir. Dilbilim, AI sistemlerini daha insan benzeri hale getirmede hayati bir rol oynamaktadır. Cambria ve diğerleri (2014), NLP tekniklerinin dildeki duygusal içeriği analiz ederek AI'nin empatik olarak yanıt vermesini sağladığını vurgulamıştır. Bu, çeşitli alanlardaki insan-AI etkileşimlerinin kalitesini artırma potansiyeline sahiptir. Duyguların AI'ye entegrasyonu önemli etik kaygılar doğurur. Robbins ve Wallace (2019), gizlilik, veri güvenliği ve duygusal verilerin kötüye kullanılma potansiyelinin ele alınmasının önemini tartışmıştır. Bu kaygılar, AI gelişiminde sağlam etik çerçeveler ve düzenlemelerin gerekliliğini vurgular. Duygu tanıma algoritmalarının doğruluğunu artırmak birincil bir hedeftir. Bu, AI'nin karmaşık duygusal durumları ve ince dilbilimsel ipuçlarını daha iyi yorumlamasını geliştirmeyi içerir. Daha geniş bir diller ve diyalektler yelpazesini anlayıp işleyebilecek sofistike NLP algoritmalarının geliştirilmesi esastır. Riek (2019) tarafından önerildiği gibi, etik sonuçları ele almak ve duygu farkında olan AI sistemlerinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesini sağlamak için disiplinlerarası işbirlikleri hayati öneme sahiptir. Duyguların, dilbilimin ve AI'nin entegrasyonu, insan-bilgisayar etkileşimlerini devrim niteliğinde değiştirecek önemli bir potansiyele sahiptir. Adreslenmesi gereken zorluklar olmasına rağmen, bu alandaki ilerlemeler, çeşitli uygulamalar için umut verici fırsatlar sunmaktadır, bu da sürekli araştırma ve etik uyanıklık ihtiyacını vurgulamaktadır. Referanslar E. Cambria, B. Schuller, Y. Xia, and C. Havasi, "New Avenues in Opinion Mining and Sentiment Analysis," IEEE Intelligent Systems, vol. 28, no. 2, pp. 15-21, Mar.-Apr. 2013. E. Hovy and J. Lavid, "Towards a ‘Science’ of Corpus Annotation: A New Methodological Challenge for Corpus Linguistics," International Journal of Translation, vol. 22, no. 1, pp. 13-36, 2010. L. D. Riek, "Healthcare Robotics," Communications of the ACM, vol. 60, no. 11, pp. 68-78, Nov. 2017. R. Picard, "Affective Computing," MIT Press, 2000. R. W. Levenson, P. Ekman, and W. V. Friesen, "Voluntary Facial Action Generates Emotion-Specific Autonomic Nervous System Activity," Psychophysiology, vol. 27, no. 4, pp. 363-384, 1990. S. Robbins and M. Wallace, "The Last Asylum: A Memoir of Madness in Our Times," University of Chicago Press, 2019. Teknoloji ve Dil Son Yazılar 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla
- Dijital Uçurum: Dil Teknolojileri Dilsel Eşitsizliklerini Nasıl Güçlendirir veya Köprü Bağlar?
Dijital çağda çeviri uygulamaları ve yapay zeka destekli dil araçları gibi teknolojiler, baskın dillerin lehine gelişerek dil toplulukları arasındaki uçurumu genişletebilirken, aynı zamanda azınlık dillerinin korunmasına da katkıda bulunabilir. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Dijital Uçurum: Dil Teknolojileri Dilsel Eşitsizliklerini Nasıl Güçlendirir veya Köprü Bağlar? 18 Temmuz 2024 Yazar: Merve Baran Dijital çağda çeviri uygulamaları ve yapay zeka destekli dil araçları gibi teknolojiler, baskın dillerin lehine gelişerek dil toplulukları arasındaki uçurumu genişletebilirken, aynı zamanda azınlık dillerinin korunmasına da katkıda bulunabilir. Hızla dijitalleşen dünyamızda, çeviri uygulamaları, konuşma tanıma sistemleri ve yapay zeka destekli dil öğrenme araçları gibi dil teknolojileri, günlük hayata giderek daha fazla dahil oluyor ve benzersiz bağlantı ve erişilebilirlik vaat ediyor. Ancak teknolojik ilerlemenin bu yüzeyinin altında daha az görünür ama önemli bir sorun yatıyor: dildeki dijital uçurum. Bu ayrım yalnızca teknolojik erişimdeki bir açığı temsil etmiyor, aynı zamanda dilsel temsildeki eşitsizlikleri de vurguluyor. İngilizce, Mandarin Çincesi ve İspanyolca gibi başlıca diller, dil teknolojilerinden katlanarak artan faydalar görmüş, iletişimi önemli ölçüde kolaylaştıran ve küresel bilgiye erişimi genişleten gelişmelerden yararlanılmıştır. Bu makale, dil teknolojilerinin bu dilsel eşitsizlikleri nasıl güçlendirebileceğini ve köprüleyebileceğini keşfetmeyi, bu dijital uçurumun sosyal sonuçlarını incelemeyi ve teknolojiyi tüm dilsel topluluklar için daha kapsayıcı hale getirmeyi amaçlayan girişimleri araştırmayı amaçlamaktadır. Bu dinamikleri anlayarak, teknolojinin yalnızca eşitsizlikleri sürdürmekle kalmayıp aynı zamanda dilsel açıdan daha kapsayıcı bir küresel toplumu teşvik etme potansiyelini daha iyi kavrayabiliriz. Dil teknolojilerinin genişlemesi küresel iletişimi önemli ölçüde etkilemiştir, ancak bu büyüme eşitsiz bir şekilde dağılmıştır, baskın dillerin lehinedir ve potansiyel olarak dil toplulukları arasındaki uçurumu genişletmektedir. Crystal (2003) tarafından yapılan ufuk açıcı bir çalışma, İngilizcenin dijital gelişmelerden kazandığı büyük avantajı tartışıyor ve çevrimiçi içeriğin önemli bir çoğunluğunun İngilizce olarak mevcut olduğunu, bunun da anadili İngilizce olanlara ve dili akıcı konuşanlara orantısız bir şekilde fayda sağladığını belirtiyor. Benzer şekilde Tsui ve ark. (2017), büyük teknoloji şirketlerinin, dilsel azınlıkları göz ardı ederek öncelikle yaygın olarak konuşulan diller için dil araçları geliştirdiğini detaylandırıyor. Bu eşitsizlik, teknolojik ilerlemelerin mevcut dilsel hiyerarşileri sürdürdüğü bir döngünün altını çiziyor. Azınlık dillerinin dijital alanlarda yeterince temsil edilmemesi de bir başka kritik endişe kaynağıdır. Aiken ve Paolillo'ya (2006) göre, bu dillere yönelik teknolojik desteğin olmayışı, yalnızca bu dilleri konuşanların bilgiye erişimini sınırlamakla kalmıyor, aynı zamanda dilin hayatta kalmasını ve gelişimini de etkiliyor. Cunliffe ve ark. (2013), dijital dışlanmanın yerli diller üzerindeki etkisine ilişkin kapsamlı bir inceleme sunmakta ve dil teknolojilerinin yokluğunun kültürel erozyona katkıda bulunduğu çeşitli vaka çalışmalarının altını çizmektedir. Dil teknolojilerinin dilsel eşitsizlikleri nasıl güçlendirdiğini veya köprülediğini araştırmak için bu makale, nitel içerik analizini ikincil veri kaynaklarının incelemesiyle birleştiren karma yöntemli bir yaklaşım kullanıyor. Bu metodoloji, dil teknolojilerindeki dijital uçurumun hem ampirik hem de teorik boyutlarının kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için seçilmiştir. Birincil yöntem, Belirli teknolojilerin dil topluluklarını nasıl etkilediğini incelemek için nitel analiz yapılabilir. Dil teknolojilerinin eğitim ortamlarında uygulanmasına, yapay zeka destekli dilin korunmasına ve çeviri hizmetlerine odaklanılabilir. Bu teknolojilerin dilin korunması ve erişilebilirliği üzerindeki sonuçları ve uzun vadeli etkileri değerlendirilebilir. Dilbilim, teknoloji geliştirme ve dil politikası alanında az sayıda uzmanla yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler uygulanabilir. Katılımcılar teknoloji ve dilin kesişimindeki akademik ve mesleki deneyimlerine göre seçilecektir. Görüşmeler görüntülü görüşme yoluyla yapılabilecek ve yaklaşık 30-45 dakika sürecektir. Sorular, dil teknolojilerinin dilsel boşlukları kapatmadaki zorlukları ve potansiyelleri hakkında uzmanların görüşlerini ortaya çıkarmak için tasarlanacaktır. Röportajlar yazıya geçirilebilir ve teknoloji aracılığıyla dilsel eşitliğin geliştirilmesine ilişkin içgörüler ve uzman görüşleri elde etmek için tematik analiz uygulanabilir. Özellikle görüşmelerden elde edilen tüm verilerin gizlilik ve bilgilendirilmiş onam ile ilgili etik standartlara uygun olması sağlanmalıdır. Final makalesinde tüm katılımcılar anonim hale getirilecektir. • Yeterince temsil edilmeyen bazı diller veya dil teknolojisinin belirli yönleri hakkında literatür taramasının kapsamlılığını çarpıtabilecek sınırlı araştırma mevcut olabilir. • Daha derin analiz için seçilen vaka çalışmaları, farklı dil topluluklarında dil teknolojileriyle ilgili daha geniş kapsamlı deneyimleri temsil etmeyebilir. Bu durum bulguların genellenebilirliğini sınırlayabilir. • Yapay zeka ve dil işleme için kapsamlı veri toplamak, gizlilik endişeleri, özel teknolojiler veya belirli dillerdeki kaynakların eksikliği nedeniyle kısıtlanabilir. Kanıtlar muhtemelen dil teknolojilerinin ağırlıklı olarak yaygın olarak konuşulan dilleri tercih ettiğini, azınlık ve yerli dillerin yeterince temsil edilmediğini gösterecektir. Bu eğilim, daha az baskın dilleri konuşanların teknolojik avantajlara erişimini sınırlayarak mevcut dilsel eşitsizlikleri daha da kötüleştiriyor. Bulgular muhtemelen dilin korunmasını ve yeniden canlandırılmasını desteklemek için yapay zeka kullanmanın hem potansiyelini hem de zorluklarını vurgulayacaktır. Yapay zeka, çeviriyi otomatikleştirme ve azınlık dilleri için eğitim kaynakları oluşturma konusunda önemli ilerlemeler sağlayabilir, ancak bunun etkinliği, verilerin kullanılabilirliği ve yapay zeka modellerindeki doğal önyargılar nedeniyle sınırlıdır. Uzmanlarla yapılan görüşmelerin, dilsel çeşitliliği teşvik etmede kapsayıcı politikaların ve yenilikçi teknolojilerin gerekliliğini güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, yeterince temsil edilmeyen dilleri desteklemek için teknolojiden yararlanmaya yönelik en iyi uygulamalara ilişkin yeni bilgiler de sunabilirler. Doğası gereği kapsayıcı olan ve çeşitli dilsel girdilerden öğrenme yeteneğine sahip yapay zeka modellerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Araştırma aynı zamanda daha az açıklamalı veri gerektiren denetimsiz ve yarı denetimli öğrenme modellerini de keşfetmeli ve bu modelleri düşük kaynaklı diller için daha uygun hale getirmelidir. Teknoloji şirketlerinin ürünlerine azınlık dillerini dahil etmesini gerektiren politikaların savunulması, dijital dilsel uçurumun azaltılmasına yardımcı olabilir. Politika önerileri aynı zamanda çok dilli eğitimin ve azınlık dillerini de içeren dijital okuryazarlık programlarının teşvik edilmesine de odaklanabilir. Gelecekteki araştırmalar dilbilimciler, bilgisayar bilimcileri, sosyologlar ve politika yapıcılar arasında disiplinler arası işbirliğini teşvik etmelidir. Bu işbirliği, teknolojik açıdan uygulanabilir ve kültürel açıdan duyarlı yenilikçi çözümleri teşvik edebilir. Sonuç olarak bu makale, dil teknolojilerinin dilsel eşitsizlikleri sürdürme veya azaltmadaki ikili rolünü aydınlattı. Bu teknolojiler genellikle baskın dilleri destekleyerek dijital uçurumu genişletirken, aynı zamanda iyi hedeflenmiş girişimler yoluyla dilsel çeşitliliği teşvik etme potansiyeli de taşıyor. Veri toplama ve etik dağıtım gibi tartışılan zorluklar, gerçek dilsel eşitliği sağlamanın karmaşıklığının altını çiziyor. İleriye dönük olarak, politika, teknoloji ve dilbilim alanındaki paydaşların işbirliği yapması ve dil teknolojilerindeki ilerlemelerin küresel iletişimi kapsayıcı bir şekilde geliştirmesini sağlaması önemlidir. Bu fırsatların benimsenmesi, dil teknolojilerini dilsel ayrımları ortadan kaldıran araçlara dönüştürerek daha kapsayıcı bir dil ortamını teşvik edebilir. Referenslar Aiken, M., & Paolillo, J. (2006). Linguistic Diversity and the Internet: The Relationship between the Internet and the Number of Languages. Sociolinguistica. Bird, S. (2020). Natural Language Processing for the Long Tail of Languages. Computing Research Repository, arXiv preprint arXiv:2005.00052. Crystal, D. (2003). English as a Global Language. Cambridge University Press. Cunliffe, D., Morris, D., & Prys, C. (2013). Minority Languages and the Internet: New Threats, New Opportunities. Multilingual Matters. Kornai, A. (2013). Digital Language Death. PLoS ONE, 8(10), e77056. Tsui, A.B.M., Tollefson, J.W., & Sylvén, L.K. (2017). Language Policy, Culture, and Identity in Asian Contexts. Routledge. Teknoloji ve Dil Son Yazılar 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla
- Bilgisayar dilleri ve doğal diller: Bilgisayar dilleri doğal dillerin fonksiyonlarını ne kadar yerine getirebilirler?
Teknolojiden doğan bilgisayar dillerinin, global diller kadar yaygınlaşmasıyla birlikte insan yapımı bu dillerin kullanımının doğal dillerle aynı kategoride yer alma olasılığı vardır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Bilgisayar dilleri ve doğal diller: Bilgisayar dilleri doğal dillerin fonksiyonlarını ne kadar yerine getirebilirler? 8 Ekim 2024 Yazar: İrem Erdönmez Teknolojiden doğan bilgisayar dillerinin, global diller kadar yaygınlaşmasıyla birlikte insan yapımı bu dillerin kullanımının doğal dillerle aynı kategoride yer alma olasılığı vardır. Dil; kültür, din ve coğrafya birliğini sağlamış bir milletin etrafındaki hareketleri, özünde sahip olduğu karakterize özellikler ve sesler yardımıyla dile getirmesidir. Bir milleti bir arada tutan en eski kolondur. Dil sadece ses bir yığındansa bir amacı olan, içine ait olduğu milletin kültürü bulunduran, kendine has matematiği olan komplike, taklidi olmayan bir çıktıdır. Dilin doğma amacı iletişimdir. Doğada duyulan seslerin taklidi ile ileride komplike bir sistemi olacak olan dillerin temel bir ihtiyaçtan dolayı meydana geldiği, bu kanının kabulüyle birlikte dillerin “doğal” birer organizma olarak alanın uzmanları tarafından kabul görmüşlerdir. İletişim ihtiyacı ile insanın etrafında gördüğü hareket ve oluşumları kendi duygusunu katarak aktarma çabası olan dillerin, bilgisayarda insanlar tarafından bilinçli oluşturulan suni dillerin, kullanım yaygınlığının teknoloji nedeniyle artmasıyla, potansiyel bir dil olma olasılığı da doğmuştur. Konuşma dillerinin de zamanın ihtiyaçları nedeniyle oluşması gibi, teknoloji çağının ve bu çağın ihtiyaçları için yapılandırılmaya başlayan bilgisayar dillerinin, kullanım yerleri ve yayılımının da bu ihtiyaçların doğrultusunda genişleyeceği kaçınılmazdır. (Arbesman, 2021)’ın İngilizce’yi bazen makine kodu gibi (adım adım talimatlar veya kullanıcı arayüzü metin dizeleri gibi) kullanılabileceğine dair açıklamalarına ek olarak (Xiao Liu, 2018)’nun “Doğal Dilden Programlama Dili” adını verdikleri araştırmalarında da doğal dil ve programlama dilleri arasındaki benzerlik ve farklıları önemli açıklamalarda bulunulmuştur. Bu sonuçlara ek olarak (Chantel S. Prat, 2020)’ın deneyinde, modern programlama dillerini öğrenmenin yetişkinlikte ikinci "doğal" dil öğrenimine benzediği hipotezinin doğru orantılı olduğu kanıtlanmıştır. Bu araştırmalar ölçeğinde, doğal dillerinde programlama dilleri üzerinde etki sahibi olduğu vurgulanmıştır. Program dillerinin kullanılma amacı doğrultusunda doğal diller gibi iletişim ve birçok fonksiyona sahiptir. Doğal dillerin ana amacı olan iletişimi kurma ihtiyacı aynı şekilde bilgisayar dilleri ile de sağlanabilmektedir. Bilgisayar dillerinden en yaygın olan Python ’un print(“I’m going to the school”) yazılıp çıktısı alınmasıyla, aynı iletinin, taşıyıcının kanallar yardımıyla (I’m going to the school) sözlü bir çıktı vermesi iletişim açısından ikisinin de iletiyi başarılı şekilde iletebildiği anlamına gelmektedir. Aynı zamanda doğal dillerin sahip olduğu sistematik gruplardan olan gramatik(söz dizimi), programlama dillerinde de örneğine rastlanılabilir bir özelliktir. Örneğin, Rusça’da -Ben mutluyum- ifadesini ifade edebilmek için (Я счастлив./ Я счастлива.) ifadeleri kullanılır. Ancak “счастлив” fiilinin cümleyi kuran kişinin kadın veya erkek olmasına bağlı olarak счастлива ya da счастлив olması dilin söz dizimiyle ilgilidir ve programlama dillerinde ise bunu örneklendirebiliriz. Programlama dillerinde ise söz dizimine benzer kod ve bu kodların yazımına dair kalıplaşmış kesin ve değiştirilemez kuralları vardır. Bilgisayar dilleriyle yazılı iletişim mümkün olsa da sözlü iletişimde bilgisayar dilleri henüz yer almamıştır. Bu yönleriyle bilgisayar dillerinin rakamlara benzer semboller kullanılan işaret dillerine olan benzerliğinin daha yakın olduğu söylenebilmektedir. Suni bilgisayar dillerinin, doğal dillerin sahip olduğu fonksiyonları ne kapsamda gösterip göstermediğini irdelemek için bu makalede literatür taraması kullanılarak nitel analizlere başvurulmuştur. Teknolojinin dili, bilgisayar dillerinin bir dil olarak fonksiyon gösterme becerisini iki ayrı alanda yapılan geçmiş görüş ve makalelerin incelenmesiyle oluşturulmuştur. Bilgisayar dillerinin kuruluş ve kullanış amaçlarıyla doğal dillerle yakın bir ilişki göstermesiyle birlikte rakamsal bir dilin günümüzde doğal diller gibi iletişimi sağlaması ön görülmesi uzakta olsa imkansız değildir. “Fortran” programlama dilini tasarlayan dil bilimci John Backus ve “Bash” programlama dilini üreten dil bilimci Peter J. Bentley gibi dil bilimcilerin bu alanla ilgili çalışmalarının artacağı öngörülmüştür. Gelecekte teknolojinin girdiği tüm alanlarda kendisini gösterecek olan programlama dillerinin yayılmasıyla birlikte, doğal dillerin fonksiyonlarının programlama dilleriyle daha çok ilişkilendirilip, rakamsal dillerin de bir dil olarak kategorileşmesi mümkündür. Bilgisayar dillerinin doğal dillerle benzer amaçla oluşmasına rağmen kullanım alanlarının gündelik hayata entegre edilmesi olasılığı uzaktır. Bu nedenle bilgisayar dillerinin yapı ve oluşturma bakımından doğal dillerle aynı kategoride olabilmelerine karşı kullanımları sözsüz iletişimle sınırlanmıştır. Bu bağlamda, teknolojinin dili olan programlama dillerinin, doğal oluşmuş dillere nazaran kullanım alanı sadece sözsüz iletişimle sınırlı olmasıyla birlikte amaç ve iletişimi sağlama açısından birbirlerine benzerler ki bu ikisinde bir dil yapar. İşaret dillerine, oluşturulma ve kullanılan semboller açısından daha yakın olması ve bu benzerlikten dolayı gelecekte işaret dilleriyle aynı aileden sayılma olasılığı vardır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ileride insanların bilgisayar ortamları dışında da bu rakamsal ifadeleri konuşma ihtiyaçları için kullanılabilirliği sorusu dil bilimciler içinde çığır açacak bir cevap olacaktır. Referanslar Arbesman, S. (2021, Ekim 25). Cabinet of Wonders . Cabinet of Wonders. Chantel S. Prat, T. M.-H. (2020, Mart 02). Relating Natural Language Aptitude to Individual Differences in Learning Programming Languages. Scientific Reports . Xiao Liu, D. W. (2018). From Natural Language to Programming Language. USA, Pennsylvania, Pennsylvania State University. Teknoloji ve Dil Son Yazılar 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla
- Yapay Zeka ve Çok Dillilik: Yapay zekanın dijital ortamda çok dilliliği teşvik edici rolü ve etkileri
Dijital çağın ürettiği ve şuan da dünya çapında milyonlarca kullanıcısı bulunan AI platformların (ChatGPT, Microsoft Copilot, Claude vb.) kullanıcılarının farklı kültür ve dillere sahip bireylerden oluştuğu bu çoklu dil ortamında çok dilliliğin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Yapay Zeka ve Çok Dillilik: Yapay zekanın dijital ortamda çok dilliliği teşvik edici rolü ve etkileri 31 Aralık 2024 Yazar: İrem Erdönmez Dijital çağın ürettiği ve şuan da dünya çapında milyonlarca kullanıcısı bulunan AI platformların (ChatGPT, Microsoft Copilot, Claude vb.) kullanıcılarının farklı kültür ve dillere sahip bireylerden oluştuğu bu çoklu dil ortamında çok dilliliğin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Gelişen teknoloji ve yeni üretilen AI modellerle birlikte bu sanal ortamlarda bulunan kullanıcılarının sahip olduğu farklı dillerin bu dil havuzunda bulunan her kullanıcıyı pasif bir dil öğrencisi yapmakta kalmayıp aynı zamanda çok dilli (multilingual) fikrini aşılamaktadır. Bu kullanıcılar sanal ortamlarda kendi ana dillerini kullanmanın yanında başka dilleri öğrenebilecekleri birer öğretmen-öğrenci ilişkisinde bulunurlar. Yapay zekanın kullanıcılarına sunduğu bu ortamda, AI botlarını dil öğrenmek adına kullanabileceğimiz bir ortamı kullanıcılarına sağlamaktadır. Bu da her kullanıcının kendi evinde herhangi bir dil üzerinde uzmanlaşmasının yolunu açıp çok dillilik kavramına olumlu bir katkısı bulunmaktadır. Bir veri girişi ile AI botlarıyla sohbet edebilir oluşu ve bu sohbeti yönlendirilebilmesi dil öğrenimi açısından oldukça yararlı bir sanal kaynak oluşturmasıyla birlikte dillerin dört özelliğini (konuşma, dinleme, okuma, yazma) birden çalıştırıp gerçek bir dil öğrenme ortamı oluşturulmasına da yön vermiştir. Bu sanal ortamlarda oluşturulabilecek bireysel ve grup dil sınıflarıyla birçok kişinin başka kültürleri öğrenme ve dil becerilerini geliştirmenin yanında bu ortamlarda aynı zamanda akranın akrana öğretmesini destekleyerek dil öğrenimine pekiştirici bir özellik katmaktadır. (Schneider, 2022) ’in “Çok Dillilik ve Yapay Zeka: Dijital Kapitalizm Çağında Dilin Düzenlenmesi” adlı makalesinde, “Günümüz toplumlarında işaretlerin incelenmesi ticari dil teknolojilerinin rolünü göz ardı edemez. Makine çevirisi ve otomatik yazım denetiminden sesli asistanların kullanımına kadar, dil teknolojileri pek çok insanın, özellikle de baskın sosyal konumlara sahip olan ve işi içerik, değer ve bilgi yaratmak olanların hayatında her yerde mevcuttur.” İfadesiyle birlikte bu makale, dijital dil teknolojisi ile çok dillilik, dil çeşitliliği ve dil prestijiyle ilgili dilin üst göstergebilimsel yorumları arasındaki karşılıklı ilişkilere odaklanmaktadır. Dilleri söylemsel yapılar olarak inceliyor ve medya teknolojisinin dil ideolojisini şekillendirmedeki rolünü gözden geçirerek yazı ve matbaanın modern dil kavramları üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. (Lindsey Braisted, 2024) ’ın “Çok Dilli Öğrenenleri Desteklemede Yapay Zekanın Gücü” adlı makalesinde ise ChatGPT veya Gemini gibi mevcut üretken yapay zeka sohbet robotları, bu görevde zamandan ve hayal kırıklığından tasarruf sağlayabilir. Sohbet robotuna ders hedeflerinizi sağlamanız ve ardından yapay zekadan öğrencinizin dil düzeyine ve sınıf düzeyine göre dil hedefleri oluşturmasını istemeniz yeterlidir fikrini savunmuştur. AI bazlı oluşturulmuş bu ortamların çoklu dil öğretimi ve öğrenimi üzerindeki etkilerini ve kapsamını araştırabilmek için bu makalede gözleme ve kullanıcıların bireysel yorumlarından yararlanılmıştır. Literatür taraması ve makaleler ile bu gözlemler daha da somutlaştırılmış olup çoklu dillerin kullanımının ve bu kullanımların başarı düzeyleri bu taramalar ile tamamlanmıştır. Her bir sanal kullanıcının birer pasif dil öğrencisi olduğu ve bu öğrenmelerin aynı ortamlarda oluşturulan amaçlı ve hedefli kurulan bir sınıfta bu öğrenmelerin daha da anlamlandırılabileceği gözlenmiştir. Bu öğrenmelerin desteklenmesi akranlar ve bireysel şekilde sağlanabileceği de ortaya konulmuştur. Yapay destekli oturumlarda bulunan kullanıcıların bu ortamları kullanma amaçları doğrultusunda çok dilli bir gelecek neslin kurulmasında bu teknolojilerin önemli birer rolü olduğu görülmüştür. Sanal ortamların kullanımının tamamen kullanıcının isteği ve amaçlarına göre şekillenmesinden dolayıdır ki dil öğrenimi desteklense bile çoklu dil kullanıcılarının oluşması her kullanıcı için geçerli olamayabilmektedir. Kullanıcıların pasif bir şekilde dil öğrenmelerinin yanı sıra aktif beyni uyarmadıkları müddetçe sadece pasif şekilde dil öğrenimi hem zaman almakta hem de kişilerin kendi yetenek ve becerilerine göre çok dilliliğin oluşmasının olasılığını azaltacak faktörlerdir. Kullanıcıların bulundukları bu ortamların bilinçli bir şekilde kullanımı ile çoklu dil öğreniminin ve aynı zamanda bu ortamlarda farklı dillerin öğreniminin önü açılmış olur. Dil öğrenme amacı dışındaki kullanıcıların farklı dil kullanıcılarıyla bir arada olacağı düşünülürse pasif öğrenmeden kaçınmak bu ortamlarda neredeyse imkansız denilebilmektedir ancak çoklu dil toplumları oluşturabilmek için pasif dinlemenin yetersiz olduğu da açıktır. Kullanıcıların amaçları ve istekleri doğrultusunda yapay zeka araçlarını kullanmalarıyla birlikte dil öğrenimi ve dil öğretiminin okul dışında da sürdürülebilir olması ön sürülmektedir. Referanslar: Lindsey Braisted, N. B. (2024). The Power of Artificial Intelligence in Supporting Multilingual Learners. International Literacy Association . Schneider, B. (2022). Multilingualism and AI: The Regimentation of Language in the Age of Digital Capitalism . ResearchGate , 1-2. Teknoloji ve Dil Son Yazılar 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla
- Oyunlar Ve Dil Edinimi: Oyunlar Sayesinde Kurulan Etkileşimlerin Dil Üzerindeki Etkileri
Dil ediniminin ve özellikle ikinci dillerin ediniminin çağımızda hızla yayılmasıyla birlikte bu dil öğrenimlerin kamu binalarını dışına çıkıp dijital ortamlara taşınmıştır. Önceki Sonraki Facebook X (Twitter) WhatsApp LinkedIn Pinterest Bağlantıyı Kopyala Oyunlar Ve Dil Edinimi: Oyunlar Sayesinde Kurulan Etkileşimlerin Dil Üzerindeki Etkileri 11 Şubat 2025 Yazar: İrem Erdönmez Dil ediniminin ve özellikle ikinci dillerin ediniminin çağımızda hızla yayılmasıyla birlikte bu dil öğrenimlerin kamu binalarını dışına çıkıp dijital ortamlara taşınmıştır. Dijital ortamlardan biri olan oyunların, hem çeşitli yaş gruplarını kendisine çekmesi hem de çok fazla kullanıcısının olmasından dolayı bu ortamlardaki iletişim daha hızlı olmaktadır. Oyunların çeşitlilikleri ve günümüzün teknolojisiyle kullanıcısına sağladığı olanaklar sadece bir eğlence aracı olmanın yanında başka özellikler de katmıştır. Bu özelliklerden biri ise bilgi paylaşımı olmaktadır. Bilgi paylaşımları her alana has olmakla birlikte özellikle dil öğrenimi üzerinde durmak gerekirse bu paylaşımların sonucundaki edinimlerin birçoğu pasifken bir diğer kısmı aktiftir. Dilin pasif öğrenimleri dil biliminde -input- denen sesli veya yazılı veriler olarak adlandırılmaktadır. Bu inputlar dilin öğreniminde önemli bir yer taşımaktadır. Pasif inputlar öncelikle dinleme -sesli- şeklinde alınır ve bu alımlar oyunlardaki ortamlarda kurulan farklı ana dildeki kullanıcıların etkileşiminden sağlanmaktadır. Bu ortamlarda kurulan uzun süreli etkileşimler ve aynı zamanda oyunların içindeki bilgilerin istediği dilde seçilebileceği -yazılı- düşünülürse geleneksel dil ediniminin dışına çıkılmış olur. Bu ortamların dil edinimi ve yayılımı üzerinde bir diğer etkisi ise dil inputlarını -output- şeklinde ifade edebilecekleri bir ortam sağlamış olmasıdır. Outputlar ise inputların insan beyninde mantıklı bir yer işgal etmesiyle birlikte hedef dil ve hedef amaca uygun şekilde kendini hedef dilde ifade edebilmektir. Bu kısım ise dilin konuşma diye adlandırılan yeteneğidir. Oyunlar sayesinde hedef dilin, ana dili kullanıcılarından input alıp onlara output vermeye olanak sağlamaktadır bu da en basit şekilde dil edinimi aşamasıdır. Dijital ortamlardan ve dil edinimini destekleyici olan oyunlar sayesinde oyuncuların dil aktarımı ve dil edinimleri desteklenmektedir. Bu öğrenimler bu ortamlarda dinleme, okuma, konuşma ve yazma üzerinde pasif ve aktif edinimler sonucu oluşmaktadır. (Hayo Reinders, 2015)nın 2015 yılında yayınladığı “Dijital Oyun Oynamanın İkinci Dil Etkileşimi Üzerindeki Etkileri” adındaki makalesinde oyunların ikinci dil öğrenimiyle ilgili olarak, Oyunların etkilerini değerlendirmek için, katılımcıların hem metin hem de sesli sohbetlerdeki dil kullanımları kaydedildi ve analiz edilip oyun oynama, daha geniş bir söylem işlevi yelpazesini kullanan İngilizce etkileşiminde büyük ve önemli bir artışa yol açtığı ve aynı zamanda sınıftaki İngilizce etkileşimle karşılaştırıldığında çok daha sık katkılarda bulunulmasına neden olduğundan bahsedilmiştir. (Seren Özgür, 2022)nın “Oyuncuların Yabancı Dil Öğrenme Motivasyonu” adlı makalesinde dil öğrenme motivasyonuyla ilgili olarak, Analize dayalı, çalışma, oyun dili, cinsiyet ve oyun modları açısından L2 benlikleri ve oyun oynama ile ilgili kalıpları ortaya çıkarmıştır. Oyun oynamanın, dil öğrenenlerin L2 benliklerini olumlu yönde şekillendirebileceği ve bunun da motivasyonlarını etkilediği öne sürülmüştür. (Blanka KLIMOVA, 2017)nın “Bilgisayar Oyunlarının Dil Öğrenimine Etkisi” adlı makalesinde, bulgular, özellikle eğitim amaçlı olan bilgisayar oyunlarının, yabancı dil öğreniminde kelime dağarcığı edinimi konusunda etkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bilgisayar oyunlarının sınıflarda kullanılmasının hedef dile maruz kalma, artan ilgi ve öğrenenlerin iletişime katılımının artırılması gibi başka faydalarından söz edilmiştir. Kullanıcısının her yaştan ve ırktan olan oyun kullanıcılarının kurduğu ortamlardaki iletişimlerin dil öğrenimi üzerindeki etkilerini irdelemek için bu makalede literatür taraması kullanılarak nitel analizlere yer verilmiştir. Aynı zamanda geçmiş görüşler ve kullanıcıların kendi dil öğrenimleri üzerine yaptıkları kişisel değerlendirmelerindeki nitel yorumlamalardan yararlanılmıştır. Oyunlarda kurulan sosyal etkileşimlerin sonucu olan iletişimlerde kullanıcıların dil edinimleri ve dil aktarımları aynı oranda gerçekleşmemektedir. Dil aktarımları kullanıcının kendi dil üretimi olduğu için aktiftir ancak başka bir dil kullanıcısından aktarılanların anlaşılması pasiftir. Pasif öğrenmenin zaman almasıyla birlikte bu öğrenmelerin daha kalıcı ve hızlı hatırlanması için bu öğrenimlerin dışında kullanıcıların bireysel olarak gösterdikleri çabalara göre dil edinimindeki anlam ve hız farklılaşmış olur. Oyunlarda kurulan iletişim ve etkileşimlerin her biri dil öğrenimi açısından anlamlı birer input olmamasıyla birlikte bu ortamlarda kullanılan kelimelerin kalitesi de kullanıcıların çeşitliğinden dolayı farklılık göstermektedir. Kullanıcıların bu ortamlarda kullandığı kelimelerin uygun ya da uygunsuzluğu ise dil aktarımı ve dil edimi açısından öğrenenleri kötü etkileyebilmektedir. Teknolojinin bir diğer kolu olan oyunlarda kurulan insan etkileşimlerinin dil edinimi üzerindeki etkileri oldukça fazladır. Dil ediniminin hızının kullanıcının yeteneği ve motivasyonu dışında aynı zamanda kendisinin dil üzerine yaptığı aktif öğrenmelerinde etkisi bulunmaktadır. Ancak bu ortamlardaki kullanıcıların kullandığı kelimelerin kalitesi ise öngörülemez bir faktördür bu yüzden kullanıcıların aktif bir şekilde dil öğrenimine katılmasıyla birlikte dil farkındalığı ve kelime seçimlerindeki yetenekleri artmaktadır. Referanslar: Blanka KLIMOVA, J. K. (2017, Ekim). Efficacy of Computer Games on Language Learning. The Turkish Online Journal of Educational Technology , s. 19-26. Hayo Reinders, S. W. (2015, January 22). The Effects of Digital Game Play on Second Language Interaction. researchgate . researchgate. adresinden alındı Seren Özgür, M. C. (2022, Ocak 1). Gamers’ Foreign Language Learning Motivation. DergiPark Akademik . Teknoloji ve Dil Son Yazılar 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla 1/1/2035 Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Daha Fazla
Öne Çıkanlar