top of page
  • Instagram
  • LinkedIn
  • YouTube
  • 040b2b_ea491279772b40e59c1f037380cc484f~mv2_edited_edited

Duygular, Dilbilim ve Yapay Zekanın Etkileşimi: Anlayışlı Bir Yolculuk

02.05.24

Yazar:

Merve Baran

Duyguların, dilbilimin ve yapay zekanın (AI) entegrasyonu, insan duygusal zekası ile makine öğrenimi arasındaki boşluğu kapatma yolunda hızla gelişen bir araştırma alanıdır.

Bu makale, özellikle AI'nin dil analizi yoluyla insan duygularını nasıl yorumladığını ve buna nasıl tepki verdiğini kapsayan bu alanlar arasındaki karmaşık etkileşimi keşfetmektedir.


Çalışma, mevcut araştırma durumunu, metodolojileri, bulguları ve sınırlamaları gözden geçirir ve duygusal olarak farkında olan AI sistemlerinin gelecekteki etkilerini tartışır. Bu keşif, AI teknolojisini insan duygusal durumlarına daha duyarlı ve hassas bir şekilde ilerletmek için hayati öneme sahiptir.


Duygusal zeka, dilbilimsel karmaşıklık ve yapay zeka arasındaki yakınsama, teknoloji alanında benzersiz bir meydan okuma ve fırsat sunmaktadır. Bu deneme, AI sistemlerinin dil yoluyla insan duygularını nasıl yorumladığı ve taklit ettiği, bu alanda uygulanan metodolojiler, önemli bulgular ve bu tür ilerlemelerden kaynaklanan etik düşünceleri incelemektedir.


Bu çalışma için araştırma metodolojisi, duyguların, dilbilimin ve yapay zekanın (AI) entegrasyonuna dair içgörüler elde etmek için sistematik bir literatür taraması kullanılarak nitel bir yaklaşımda temellendirilmiştir. Bu, akran değerlendirmesinden geçmiş akademik makaleler, teknik raporlar, endüstri analizleri ve ana metinlerin kapsamlı bir incelemesini içermiştir.


AI sistemlerinin metin ve vokal girdiler aracılığıyla insan duygularını nasıl tanıdığı ve yorumladığına dair çalışmaları keşfetmek. Bu, algoritmik yaklaşımları, makine öğrenimi tekniklerini ve duygu tanıma konusunda yapılmış vaka çalışmalarını gözden geçirmeyi içermiştir.


AI'da dilbilimin rolünü vurgulayan araştırmaları incelemek, özellikle AI sistemlerine insan dilinin nüanslarını ve karmaşıklıklarını anlamayı öğretmek. Bu, doğal dil işleme (NLP), semantik analiz ve empatik konuşma ajanlarının geliştirilmesi üzerine yapılan çalışmaları içermiştir.


Duygu farkında olan AI sistemlerinin etik sonuçlarını incelemek, gizlilik endişeleri, veri güvenliği ve duygusal verilerin kötüye kullanılma potansiyeline odaklanmak. AI etiği, veri koruma ve insan hakları gibi disiplinlerarası alanlardan literatür, geniş toplumsal etkileri anlamak için gözden geçirilmiştir.


Metodoloji, duygusal olarak zeki AI sistemlerinin mevcut durumu ve gelecek perspektiflerine kapsamlı bir bakış sunmak amacıyla tasarlanmıştır, teknolojik ilerlemeler ve etik düşünceler arasında dengeli bir perspektif sağlamaktadır.


AI, insan duygularını tanımada önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Örneğin, Picard (2000), AI'nin dilbilimsel ipuçlarını ve vokal tonlamalarını analiz eden algoritmalar aracılığıyla konuşma ve metinden duyguları ayırt edebileceğini göstermiştir. Bu ilerlemeler, müşteri hizmetleri botları, terapötik yardımcılar ve etkileşimli öğrenme araçları gibi uygulamalar için hayati öneme sahiptir.

Dilbilim, AI sistemlerini daha insan benzeri hale getirmede hayati bir rol oynamaktadır. Cambria ve diğerleri (2014), NLP tekniklerinin dildeki duygusal içeriği analiz ederek AI'nin empatik olarak yanıt vermesini sağladığını vurgulamıştır. Bu, çeşitli alanlardaki insan-AI etkileşimlerinin kalitesini artırma potansiyeline sahiptir.

Duyguların AI'ye entegrasyonu önemli etik kaygılar doğurur. Robbins ve Wallace (2019), gizlilik, veri güvenliği ve duygusal verilerin kötüye kullanılma potansiyelinin ele alınmasının önemini tartışmıştır. Bu kaygılar, AI gelişiminde sağlam etik çerçeveler ve düzenlemelerin gerekliliğini vurgular.

Duygu tanıma algoritmalarının doğruluğunu artırmak birincil bir hedeftir. Bu, AI'nin karmaşık duygusal durumları ve ince dilbilimsel ipuçlarını daha iyi yorumlamasını geliştirmeyi içerir.

Daha geniş bir diller ve diyalektler yelpazesini anlayıp işleyebilecek sofistike NLP algoritmalarının geliştirilmesi esastır.

Riek (2019) tarafından önerildiği gibi, etik sonuçları ele almak ve duygu farkında olan AI sistemlerinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesini sağlamak için disiplinlerarası işbirlikleri hayati öneme sahiptir.


Duyguların, dilbilimin ve AI'nin entegrasyonu, insan-bilgisayar etkileşimlerini devrim niteliğinde değiştirecek önemli bir potansiyele sahiptir. Adreslenmesi gereken zorluklar olmasına rağmen, bu alandaki ilerlemeler, çeşitli uygulamalar için umut verici fırsatlar sunmaktadır, bu da sürekli araştırma ve etik uyanıklık ihtiyacını vurgulamaktadır.


Referanslar

  • E. Cambria, B. Schuller, Y. Xia, and C. Havasi, "New Avenues in Opinion Mining and Sentiment Analysis," IEEE Intelligent Systems, vol. 28, no. 2, pp. 15-21, Mar.-Apr. 2013.

  • E. Hovy and J. Lavid, "Towards a ‘Science’ of Corpus Annotation: A New Methodological Challenge for Corpus Linguistics," International Journal of Translation, vol. 22, no. 1, pp. 13-36, 2010.

  • L. D. Riek, "Healthcare Robotics," Communications of the ACM, vol. 60, no. 11, pp. 68-78, Nov. 2017.

  • R. Picard, "Affective Computing," MIT Press, 2000.

  • R. W. Levenson, P. Ekman, and W. V. Friesen, "Voluntary Facial Action Generates Emotion-Specific Autonomic Nervous System Activity," Psychophysiology, vol. 27, no. 4, pp. 363-384, 1990.

  • S. Robbins and M. Wallace, "The Last Asylum: A Memoir of Madness in Our Times," University of Chicago Press, 2019.

08.04.25

Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri

İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır.

01.04.25

Güney Kore’nin Teknoloji Odaklı Ekonomik Kalkınma Süreci

Güney Kore, 1960'lı yıllardan itibaren teknoloji odaklı ekonomik kalkınma politikaları uygulayarak, yabancı teknolojiyi benimseyip kendi üretimine entegre ederek büyük bir ekonomik büyüme sağlamıştır. Bu süreçte büyük holdinglerin AR-GE yatırımları ve teknoloji alanındaki yenilikçi adımlar, ülkenin küresel pazarda rekabetçi bir güç haline gelmesine yardımcı olmuştur.

18.03.25

Dijital Zihinler: Yapay Zeka ve İnsan Sanatçılığının Simbiyotik İlişkisi

Makale, yapay zekanın sanatta insan sanatçılarıyla oluşturduğu iş birliğini ve bunun yaratıcı süreçlere etkisini inceliyor. YZ, duygusal derinlikten yoksun olsa da, insan müdahalesiyle yeni sanat formları ortaya çıkıyor. Ancak, etik sorunlar (özgünlük, telif hakları) hala gündemde ve bu alanda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.

11.03.25

Yapay Zeka ve İklim Krizi: Akıllı Çözümlerle Karbon Ayak İzini Azaltmak

Yapay zeka, iklim değişikliğiyle mücadelede enerji verimliliği, ulaşım optimizasyonu, tarımsal faaliyetler ve hava kirliliği yönetimi gibi alanlarda önemli çözümler sunarak karbon ayak izini azaltma potansiyeline sahiptir. Ancak, bu teknolojinin yaygınlaşması için altyapı, maliyet ve etik zorluklar gibi engellerin aşılması gerekmektedir.

18.02.25

Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi

Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır.

11.02.25

Oyunlar Ve Dil Edinimi: Oyunlar Sayesinde Kurulan Etkileşimlerin Dil Üzerindeki Etkileri

Dil ediniminin ve özellikle ikinci dillerin ediniminin çağımızda hızla yayılmasıyla birlikte bu dil öğrenimlerin kamu binalarını dışına çıkıp dijital ortamlara taşınmıştır.

Öne Çıkanlar

bottom of page