VR Sanatının Medya Dünyasında Devrim Yaratan Etkileri
29.08.24
Yazar:
Gamze Değirmen
Teknolojinin günümüzdeki şeklini almasıyla birlikte birçok şey değişmiştir. Medyada paylaşılan sanat, yavaş yavaş dijital sanata dönmektedir. Bunun medya ve sanata olan etkilerinin iyi veya kötü olması hakkında hala tartışmalar devam ederken dijital sanat medyada yer almaya ve çoğalmaya devam etmektedir.
Dijital sanat nedir?
Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dijital sanat da sürekli evrim geçirmektedir. Bu evrimin en farklı yönlerinden biri de Sanal Gerçeklik (VR) teknolojisidir. VR, sanatçılara izleyiciyi tamamen yeni bir dünyaya taşıma imkanı tanır. Geleneksel sanat eserleri genellikle düz bir yüzey üzerinde görülürken, VR sayesinde izleyici, eserin içinde gezinebilir, etkileşimde bulunabilir ve eseri farklı perspektiflerden deneyimleyebilir.
Son zamanlarda VR teknolojisiyle hazırlanan bir müze bile bulunmaktadır. Müzenin kendisi ve müzenin içerdiği eserlerin tamamı VR teknolojisi ile hazırlandığında dolayı oldukça yenilikçi bir sanat deneyimi sunmaktadır.
VR Sanatının, sanat, teknoloji ve medyaya ne tür etkileri vardır?
Önceki yapılan çalışmalardan birisine göre, VR sanatında iki ana stil grubu vardır: canlı performans sanatçıları ve sergi sanatçıları. Medya aracılığıyla, canlı performans sanatçıları izleyici tepkilerini göremediklerinden, performanslarının izleyiciler tarafından tam olarak anlaşılması zordur; bu sorun, VR cihazlarının yaygınlaşmasıyla aşılabilmektedir. Sergi sanatçılarının eserleri ise medyada dijital olarak sergilendiği için yalnızca sanal dünyada kalır, bu da fiziksel sergilerde VR cihazlarının kullanılmasıyla dengelenebilmektedir.[1]
Bu sanatın medyada paylaşılması, medyanın kişilere çoklu içerik sunmasına katkı sağlayıp aynı zamanda da medyanın da gelişmesinde ciddi bir rol oynamaktadır.
Medya teknolojisi ve sanal gerçeklik (VR) sanatı, günümüz kültürünü ve iletişimini büyük ölçüde değiştirdi. Medya teknolojileri, toplumsal yapılar ve kültürel yapılar üzerinde büyük etkiler yaratarak toplumsal değişimlere katkıda bulunmaktadır (Crowley & Heyer, 2003; Hall, 1997).
Mesela, televizyon, internet ve sosyal medya gibi teknolojiler, nasıl iletişim kurduğumuzu ve toplumsal ilişkilerimizi nasıl kurup yönettiğimiz gibi konular açısından büyük bir şekilde değiştirdiğini söyleyebiliriz.
Sanal gerçeklik (VR) sanatı ise sanat dünyasında devrim yaratarak izleyicilere daha farklı ve etkileyici deneyimler sunuyor. VR sayesinde, sanatçılar izleyicileri tamamen yeni dünyalara götürebiliyor ve sanatı daha önce hiç olmadığı kadar yakından deneyimlemelerini sağlıyor (Slater, 2009; Haynes, 2019). Artık bir sanat sergisine sadece izleyici olarak değil, o dünyanın içinde yer alan bir katılımcıymış gibi dahil olabiliyoruz.
Gelecekte VR teknolojisinin sanatı ve kültürü nasıl şekillendireceği merak konusu. Teknoloji hızla ilerliyor ve bu sanat ve kültür üzerinde nasıl bir etkisi olacağını da değiştirebilir. Gelecekte, bu gelişmeler sanat ve kültürü bambaşka şekillerde etkileyebilir (Young, 2021; Roberts, 2020). VR’ın sanat alanında yaratacağı yenilikler, bizleri yeni ve heyecan verici deneyimlerle buluşturabilir.
Medya teknolojisi ve VR sanatı araştırmalarında genellikle literatür taraması, kavramsal analiz, vaka çalışmaları, deneyler ve anketler kullanılır. Bu yöntemler, konunun geçmişini, teorik çerçevesini, özel örneklerini ve kullanıcı deneyimlerini anlamayı sağlar. Bu şekilde, medya ve VR sanatının etkileri daha iyi anlaşılır.
Bu şekilde ulaşılan sonuçlar ile ise araştırma kağıtları, makaleler, kitaplar yazılarak araştırmaları derinleştirmek için daha fazla kaynak olmasına katkı sunarlar.
Yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre, VR teknolojisi ile yapılan sanat oldukça yenilikçidir ve gelecekte teknolojinin daha da gelişmesiyle birlikte, sanatın etkileşimli ve deneyimsel boyutları daha da genişleyerek, izleyicilere daha derin ve çeşitli deneyimler sunma potansiyeline sahiptir. Medya için ise düşünceler hemen hemen aynıdır. Bu tür sanatların veya geleneksel sanatların çoğunun paylaşılıp ün salıp tanınıp bilinmesinin nedenlerinden birisi de medyadır. Medyanın bu şekilde çeşitli içerik sunuyor olması da hem içerik üreticileri hem medya kullanıcıları hem de medyanın kendisi için oldukça iyi bir şeydir.
Referanslar
[1] https://koreascience.kr/article/JAKO202006354026503.page
[2] Stuart Hall "The Media and Modernity"
[3] David Crowley & Paul Heyer "Media Technology and Society"
[4] Mel Slater "Virtual Reality Art"
[5] Caroline H. Haynes "Immersive Virtual Reality"
[6] Simon Young "The Future of Virtual Reality"
[7] Kirsten L. Roberts "Media Technologies and Society”
08.04.25
Teknoloji ve işaret dili: Dijital platformlar ve yapay zeka araçlarının işaret dilleri üzerindeki etkileri
İşaret dili kullanıcıların dil edinimlerine yardımcı olmak ve onlarla olan bağı güçlendirmek, topluma katılımlarını kolaylaştırabilmek adına dijital ortamlarda oluşturulan birçok proje bulunmaktadır.
01.04.25
Güney Kore’nin Teknoloji Odaklı Ekonomik Kalkınma Süreci
Güney Kore, 1960'lı yıllardan itibaren teknoloji odaklı ekonomik kalkınma politikaları uygulayarak, yabancı teknolojiyi benimseyip kendi üretimine entegre ederek büyük bir ekonomik büyüme sağlamıştır. Bu süreçte büyük holdinglerin AR-GE yatırımları ve teknoloji alanındaki yenilikçi adımlar, ülkenin küresel pazarda rekabetçi bir güç haline gelmesine yardımcı olmuştur.
18.03.25
Dijital Zihinler: Yapay Zeka ve İnsan Sanatçılığının Simbiyotik İlişkisi
Makale, yapay zekanın sanatta insan sanatçılarıyla oluşturduğu iş birliğini ve bunun yaratıcı süreçlere etkisini inceliyor. YZ, duygusal derinlikten yoksun olsa da, insan müdahalesiyle yeni sanat formları ortaya çıkıyor. Ancak, etik sorunlar (özgünlük, telif hakları) hala gündemde ve bu alanda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
11.03.25
Yapay Zeka ve İklim Krizi: Akıllı Çözümlerle Karbon Ayak İzini Azaltmak
Yapay zeka, iklim değişikliğiyle mücadelede enerji verimliliği, ulaşım optimizasyonu, tarımsal faaliyetler ve hava kirliliği yönetimi gibi alanlarda önemli çözümler sunarak karbon ayak izini azaltma potansiyeline sahiptir. Ancak, bu teknolojinin yaygınlaşması için altyapı, maliyet ve etik zorluklar gibi engellerin aşılması gerekmektedir.
18.02.25
Derin Öğrenme Ve Eski Dillerin Çözümlemesi
Bu araştırma, derin öğrenme tekniklerinin antik metinlerin şifresini çözmedeki rolünü inceleyerek, yapay zekanın tarihsel dilbilim ve epigrafiye nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Yapay zeka destekli modeller, eksik veya bilinmeyen metinleri daha doğru şekilde restore ederek kültürel mirasın korunmasına ve eski uygarlıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır.
Öne Çıkanlar